Kayseri'de Yörükler ve Türkmenler (S Maddesi)


Sabınlu Oymağı:
Irmak Kenarı nahiyesi Yörüklerinden olan oymak, 1570 yılında 69 hane olarak tespit edilmiştir.[1]
Salır (Salur) Oymağı:
Oğuz Türklerinin Salur boyunun adını taşıyan oymaklar Kayseri’nin muhtelif yerlerinde görülmüştür. 16. yüzyılda Sahra nahiyesine bağlı bir Salır köyü bulunuyordu. Bu köy, bugün de Güneşli bucağında Salur adıyla mevcuttur.Sümer, bu köyün 16. yüzyılda 147 hane vergi nüfusuna sahip olduğunu kaydeder.[2] Yine 16. yüzyılda Hisarcık kasabasında Salur isimli bir mezra bulunuyordu. Üçüncü Salur obası ise Irmak Kenarı nahiyesinde Şeyhyar Salur Oymağıdır ki bugün iskan edildikleri yörenin Sarıoğlan, Özvatan, Felahiye yöresi olduğunu biliyoruz. Dördüncü Salur obası ise Karataş (İncesu) nahiyesinde Çoban Salur obasıdır ve kendileri ile aynı adı taşıyan mezrada oturmakta idiler. Develi ve Yahyalı’da oldukları söylenen Salur oymaklarının yerleşim yerlerini ise bilemiyoruz. 16. yüzyıl kayıtlarında Karahisar’da (Yeşilhisar) oldukları söylenen Salur oymağının Aladağlara yaylaya çıktıkları kayda geçmiştir ama yerleşim yerleri bilinmemektedir.[3] 19. yüzyıl kayıtlarında Kayseri’nin Talas ilçesinde 41 hanenin bulunduğu bir Salur mahallesi bulunduğu gibi bu mahalledeki aile lakapları arasında da Salurluoğlu lakabına rastlanmaktadır.[4] Yine Kayseri ağzında şişman insanlar için mecazi anlamda “Salur camızına dönmüş” denilmektedir.[5] Kayseri kadısı Kadı Şemsettin’in oğlu olan Kayseri- Sivas Hükümdarı Kadı Burhanettin’in de Oğuzların Salur boyundan geldiğini biliyoruz.
Sadıklar Oymağı:
Kayseri’de yerleşik bir Türkmen topluluğudur. Yerleşim yeri bilinmiyor.[6] 1563 yılında Pınarbaşı nahiyesinde Sadık Hacılı adını taşıyan bir oba vardı. Ahmedin Hanı, Yalınız Pınar, Sıcaklı Pınar mezralarında Ayağı Kesük oymağı ile birlikte ziraat yapıyorlardı.[7]
Sadullah Oğlu Oymağı:
Adını Süleyman v.i. Sadullah’tan almıştır. 1500 yılında Kustere’ye (Tomarza) bağlı Şelmeze mezraında iki hane nüfusları vardı.[8]
Saka Oymağı:
Su Türklerinden adını alan bu oymak, 16. yüzyıl kayıtlarında Erkilet’e bağlı Kemer köyünde bir mezra oluşturuyordu. Ayrıca Irmak Kenarı nahiyesinde Saka adlı bir mezraın yanı sıra yine bu bölgede Kızlırmak vadisinde Saka-i Büzürg (Büyük Saka) mezraı da vardı. Kayseri’de Sakalarla ilgili yer adlarını da bulmak mümkündür. Sakaların başkenti Çiğil’in adını taşıyan Bünyan ilçesinde Taçın deresine akan bir su vardır. Ayrıca Sakaların şehirlerinden olan Palaskent’in adı da Sarıoğlan’ın Palas kasabasında adını bugünlere kadar sürdürmüştür.[9]
Sakaltutan Oymağı:
Kayseri sancağı Yörüklerinden olan oymak 1484 yılında Irmak kenarı nahiyesinde Kadalasun mezraında 3 hane olarak bulunuyordu. 1570 yılında 17 haneye çıkmışlardır.[10]
Sali ma Alahad Oymağı:
Karataş Yörüklerinden (İncesu) olan oymak 1570 yılında 56 hane idi.[11]
Samakimad Oymağı:
Kayseri’ye yerleşik bir Türkmen obasıdır. Kayseri’nin hangi bölgesine yerleştikleri bilinmiyor.[12]
Sar Oymağı:
Eğer bir eksik yazım varsa bu oymağın adı Sar(ı) Oymağı da olabilir. Karataş (İncesu) oymakları arasında gösterilmiştir. 1520 yılında Sar ve Halil Bahadır adıyla geçen oymak Viranşehir’de 55 hane olarak gösterilmiştir. [13]
Saraçlı Oymağı:
Kustere Yörükleri arasında gösterilen oymak, Kustere’ye (Tomarza) bağlı Everek köyüne meskundur. 1500 yılında 7 hane nüfus kaydedilmiştir.[14]
Sarı Ahmedli Oymağı:
Kustere Yörüklerinden olan oymak, Kustere’ye bağlı (Tomarza) Efgan ve Karaca mezralarında meskundu. 1520 yılında Karaca mezraında 16 hane nüfusa sahiptiler.[15]
Sarıcalı Oymağı:
1563 yılında Sarız bölgesinde Ördeklü oymağı ile birlikte Dikici mezraını ekip biçiyorlardı.[16] Sarıcalıların köyü ise bugün Develi’de Sarıca adıyla bulunmaktadır.
Sarı Danişmendli Oymağı:
Mamalı aşiretinden olan oymak Malya nahiyesinde (Hacılar /Hisarcık ve Tomarza yöresi) Çayırkeven, Bozca ve Kızılviran mezralarında oturuyordu. 1518 yılında Teberrük Hacılı adıyla bilinen oba adını boy beyleri Mehmed v.i. Teberrük Hacılı’dan almıştır. 1584 yılında Kızılviran köyünde 21 hane, Hacı Bozca köyünde 15 hane, Sarı Ağıl köyünde 20 hane, Sarı Danişmentli köyünde 22 hane nüfusları vardı. Ayrıca Kayır Degin ve Yerköy mezraları tasarruflarında idi. Bir başka Sarı Danişmentli obası ise 1584 yılında Karakaya nahiyesine bağlı Tokuş köyünde 31 hane nüfusa sahipti. Kardaşar, Ağılı ve Koyluca mezralarına sahiptiler.[17] Bu oymağın adını taşıyan Kayseri şehir merkezinde bir de mahalle vardı.[18]
Sarı Fakih Oymağı:
Kayseri’de yerleşik bir Türkmen obası olarak gösterilmiştir. Kustere Yörüklerindendir. (Tomarza) 1500 yılında Güzgüden (ya da Kuzugüden) kışlağında 16 hane, 1520 yılında yine aynı kışlakta 40 hane nüfusları vardı. 1584 yılında Güzgüden (Kuzugüden) mezraında Paşa Bey Evladı adı verilen Yörüklerle birkliktedirler. Bu tarihte 50 hanedirler.[19]
Sarıca / Sarıcalı Oymağı:
Develi yöresine yerleşen bir Türkmen obasıdır. Bugün Develi’de Sarıca köyünde oturmaktadırlar.[20]
Sarıhanlı Oymağı:
Recepli Avşarlarından olan oymağın bugün Kayseri’nin hangi bölgesinde olduğunu kesin olarak bilemiyoruz.[21] 16. Yy’da Karaman’da sakin Atçeken oymakları arasında Bayburt kazası Türkmenlerinden Saruhanlı (diğer adı Türkmenli) cemaati bulunmaktadır.[22] 1703 yılından itibaren diğer Recepli Avşarı obalarıyla birlikte Belih nehri boyları ve Rakka’ya iskan edilen oba iskandan kaçarak Kars ve Çıldır taraflarına gitmişti. Rakka’ya iskan olan Recepli obalarının 1729 yılındaki tahririnde 8 hane ve 6 mücerret nüfusa sahipti.[23] Cemaat Anamur, Ankara, Diyarbakır, Kadirli, Kara İsalı, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Konya, Mardin, Rakka, Sis, Tavşanlı, Tire ve Yalova’da yerleşmiş, Bir kısmı Trakya’da Edirne ve Sultanyeri’ne ve daha ilerde Balkanlarda Yenice-i Kızılağaç – Paşa, Filibe, Gümülcine, Kızanlık – Çirmen, Serfice – Manastır ve Tatarpazarı’nda iskan edilmiştir.[24]
Sarı İbrahimli Oymağı:
Kayseri’de yerleşik bir Yörük topluluğu olarak gösterilmiştir. Karataş Yörükleri arasında Saru İbrahim v.i. Alişar Oymağı adında oba beyinin adını taşıyan bir oymaktır. 1543’te 20 hane, 1584’te Devepınarı köyünde 10 hane olarak tespit edilmiştir.[25]
Sarıkayalı Oymağı:
Zamantı bölgesine yerleşik bir Yörük topluluğudur.[26] Bugün Develi ilçesinde de Sarıkaya isimli bir köy bulunmaktadır.
Sarıkürklü Oymağı:
Karataş’ta (İncesu) bulunan Türkmen obası Sarıkürklü köyünde oturmaktadır. Bunlar da Bezircili (Karataşlı) Yörüklerindedir. 1518’de 35 hane, 1584 yılında ise 112 hane olarak tespit edilmişlerdir. Avşar ve Mamalar mezralarında oturmaktadırlar. [27] Bugün İncesu ‘da Sarı Kürklülerin kendilerine Mamatlar, Recepli, Fındıklı ve Bakırcı adını veren oymakları yaşamaktadır.
Sarı Mahmudlu Oymağı:
Develikarahisar’da (Yeşilhisar) meskun bir Türkmen obasıdır.
Sarımsaklı Oymağı:
Koramaz kazasında bugünkü Bünyan ilçesini kuran ve bu ilçeye adını veren Yörük topluluğudur. Bünyan ilçesinin eski adı Sarımsaklı olup 1895 yılında değiştirilerek Bünyan-ı Hamid şekline getirilmiştir.Sarımsaklı obası Bünyan ilçe merkezi ile Bünyan’a bağlı Akçatı, Asmakaya, Ağcalı, Musaşeyh, Karahıdır, Kösehacılı ve Topsöğüt köylerinde de meskundur. Bünyan’daki Sarımsaklı Yörüklerinin Samsun Tekkeköy’de (eski adı Sarımsaklı’dır),Sinop şehir merkezinde bir mahalle(Sarımsaklı Mahallesi), Adana’nın Karataş ilçesi Sarımsaklı köyünde, Balıkesir’de, Paşa Eli Sancağına bağlı Serez şehri yakınlarında Pendapolis’te (eski adı Sarımsaklı’dır) kollarının bulunduğu bilinmektedir.[28] 16. yüzyılda Sarımsaklı Türkmenlerinin nüfusu 1500’de 500, 1520 yılında ise 600 civarında idi. Yine aynı yüzyılda İsa İmirze Bey, Sadi Bey, Mustafa Çelebi b. Cafer Bey ve Ali Yahşi isimli boy beyleri vardı.[29] Sarımsaklı Yörüklerinden bir bölümünün ( Sadi Bey, Hasan Ağa Oğlu, Kangal Oğlu, Mavi Oğlu gibi) bugün Amarat kasabasında oturdukları görülmektedir. Hatta Sadi Bey’in adını taşıyan bir mezra Amarat platosundadır.[30]
Sarıkeçeli Oymağı:
Malya nahiyesine bağlı (Tomarza) Kabaklı kışlağında ve Kayseri’nin Kocasinan ilçesine bağlı Himmetdede bucağında meskun bir Türkmen obasıdır. 1500 yılında Hüseyinlü ve Kabaklu Yörükleri ile Köstere’ye tabi idiler. Bu tarihlerde 26 hane nüfuslarının olduğu anlaşılıyor.[31]
Sarımhacılı /Sarıhacılı Oymağı:
Dulkadirli Türkmenlerinden olan oymak Karataş’ta (İncesu) Gökçe Eymir (Emir) mezralarında meskundu. 1484 yılında Kayseri sancağı Yörükleri arasında geçen oymak, Gökçe Asma oymağında 21 hane nüfusa sahipti. 1584 yılında Gökçe Emir köyünde 15 hane nüfusa sahipti. Ayrıca Ağca Ağıl ve Avşar Kalesi ekinlikleri idi.[32] Bu oba mensupları Maraş, Boz-ok, Kars-ı Maraş, Alanya, K. Şarki ve Sivas’ta yerleşik hayata geçmişlerdir.[33]
Sarımehmedli Oymağı:
Bu Türkmen obası da Tomarza’nın Sarımehmetli köyünde meskundur. Sarı Mehmetli oymağı 1584 yılında Çöreğin köyünde 16 hane, Şelmeze köyünde 20 hane nüfusları vardı. Çöreğin ve Tobamasun (Tolamasun) mezralarında tasarruflarında idi.[34] 1563 yılında da Pınarbaşı nahiyesinde Sarıca Mehmedlü oymağı ve aynı adı taşıyan bir mezra bulunuyordu.[35]
Sarımehdi Oymağı:
Irmak kenarı nahiyesinde Çerkes kışlağında meskun bir Türkmen obasıdır. 1500 yılında 11 hane nüfusları vardı.[36]
Sarıoğlanlı Oymağı:
Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesine adını veren Yörük obasıdır. Sarıoğlanlı oymağı Sarıoğlan ilçesinde ve bu ilçeye bağlı Palas kasabasında meskundur.[37]
Sarıömer /Sarıömerli Oymağı:
Bu Türkmen obası İncesu’da, Yahyalı kışlağında ve Özi Kışlağında gösterilmiştir. Ayrıca Gömezoğlu oymağı ile birlikte oldukları ve 16. yüzyılda Kızılırmak vadisinde Sarı Ömerli mezraını kurdukları bilinmektedir. 1522’de Yahyalı kışlağında 29 nefer, 1543’te 35 nefer nüfusları tespit edilmiş, Sarı Ömerlü ve Yarımca mezralarında oturdukları kayıt altına alınmıştır. 1570 yılında Sarı Ömerli oymağından 35 hane Koramaz nahiyesinde tespit edilmiştir. (Bünyan yöresi)
Sarı Sevindik Oymağı:
1563 yılında Pınarbaşı nahiyesinin Sarı Sevindik mezrasında ziraat yapıyorlardı.[38] Sarısindili Oymağı: Recepli Avşarlarından olan Türkmen topluluğunun Kayseri’de ve Zamantı’da oturduğu kayıtlıdır.[39] Pınarbaşı ilçesinde oldukları tahmin edilen oymağın yerleşim yeri kesin olarak bilinmiyor. Pınarbaşı, Tomarza ve Develi bölgelerinde gördüğümüz Sindel isimli köyler bu obayla alakalı olsa gerek. 1703 yılından itibaren diğer Recepli Avşarı obalarıyla birlikte Belih nehri boyları ve Rakka’ya iskan edildi. Ancak bir müddet sonra bir kısmı iskandan kaçıp etrafa dağılarak Kars ve Çıldır taraflarına gittiler. Rakka’ya iskan olan Recepli obalarının 1729 yılındaki tahririnde 21 hane ve 12 mücerret nüfusa sahipti.[40] Bu oba Kadirli, Karaman, Kars-ı Maraş, Kayseri, Kırşehir, Rakka, Sis ve Zamantı bölgesinde yerleşmiştir.[41]
Sarıtecirli Oymağı:
Kayseri’de yerleşik bir Yörük topluluğu olarak kayıtlara geçmiştir.[42] Kayseri’nin hangi bölgesinde oturdukları bilinmiyor. (Bakınız Tacirli/ Tecirli)
Sarıvelioğlu Oymağı:
Avşar boyuna mensup olan Türkmen oymağı Sarız ilçesinin Damızlık köyünde meskundur.[43] Osmanlı belgelerine göre Balkanlar’a gönderilerek Silistre ilinin Rosikasrı’nda iskan edilen bir obadır.[44] Kayseri’de 1846-49 yıllarında Lek, Kuzu-Güdenli ve Kırıntılı aşiret atlıları ile beraber Kayseri, Niğde ve Kırşehir taraflarına kovguna giden Afşar elebaşıları arasında Sarıveli-Oğlu diye bir kişinin adı geçiyor.[45] Bu kişinin soyu günümüzde Sarız civarında yerleşen Torun Avşarlarının obalarından birini oluşturuyor. Bunlar, Sarız ilçesi Damızlık köyünde (soyadı Kaygusuz olan aileler) yaşamaktadır. Bu obanın Karaman’da bulunan Sarıveli kasabası ile ilgisi olduğunu düşünüyoruz. [46]
Sarız Yörükleri:
16. yüzyılda Sarız bölgesinde Bali, Bostancı, Boynu Yoğunlu, Karaman Hacılı, Çörek, Turhamanlu, Nacarlu, Tekeli, Atluhanlu, Zakirlü, Hazinedarlu, Seyfeddinlü, Ördeklü, Oynadanlu, Kuzuculu, Sarıcalı, Artuklu, Karlı, Tennurlu, Cerit, Kerevinlü, Hızır Hacılı gibi Maraş bölgesinden intikal etmiş Yörük-Türkmen oymaklarının bulunuduğu görülmektedir. Bu oymakların birçoğunun Sarız’ı belli bir süre yaylak olarak kullandıktan sonra Kayseri’ye ve bazıları da Kayseri’den ötelere geçmişlerdir. Dulkadirlilere mensup Türkmenlerin Kayseri bölgesine dağılması ve diğer yerlere ilerlemelerinin nedeni, Dulkadir topraklarının Osmanlıların eline geçmesinden sonra doğan bir kısım idari hatalar neticesinde olmuştur. Maraş’ın büyük ölçüde göç vermesi sonucu, bir kısmı Şam, Halep bölgesine inerken, bir kısmı İran’a, bir kısmı da Anadolu içlerine dağılmışlardır. 1730 yılında Avşar Türkmenleri yöreye geldiklerinde Sarız ve Zamantı’da birçok köy boşalmıştı. Halbuki, 1563 tarihli Maraş tahrir defterleri göstermektedir ki, Maraş’ın Elbistan Kazasına bağlı Hurman Nahiyesi sınırlarında olan Sarız (ki tahrir defteri Saros diye yazıyor), özelikle Binboğa dağlarındaki yaylalarda ve diğer yaylalarda çok sayıda Türkmen oymağını barındırıyordu. Eski Dikenlü, Yeni Dikenlü, Hüda, Ağılıca, Aygır Çukuru, Kaman, Dudur Pınar, Sağnak, Hunu, Mescitlü, Deve Çukuru, Peynirlik, Yalınız Sel, Dil Çayırı, Aval Beglü, Eşek Getür, Halid Alanı, Ali Güran, Kalecik Boynu, Galip (Hacı Hamid bin Ali’nin yaylağıdır), Hırslu, Ağcasu, Yakacık, Taht Yurt, Serkis, Başviran hep Binboğa dağlarının yaylaları idi.Mesela, Maraş’ta Kınık’ta ve Güvercinlik’te kışlayan Kabaklar ve Karamanlu oymakları yazları Binboğa dağlarına geliyorlardı. Yine Binboğa’da Cerit ve Yüreğir oymaklarına rastlanmıştı. Bu oymaklardan Yüreğir’den 6 nefer, Cerit’ten 3 nefer, Karamanlı ve Kabaklı’dan 5 nefer Binboğa dağında yerleşik hayata geçmişlerdi. [47] Yörük-Türkmen oymaklarının Binboğa dağı dışında Sarız’ın diğer bölgelerinde de oldukları anlaşılıyor. Sulu Çimen, Örtülü, Sultan Beli, Çavdar, Damızlık Koruları, Kasacılar, Sarıcalı, Şeker Pınarı, İt Oğlu, Firenk Dağı, Firenk Sivrisi, Boran, Küçük Boran, Hindi, Düve Çayırı, Çil Kasım ve Sütgün yaylaları Sarız bölgesinde Yörük ve Türkmenlerin hareket dahilinde oldukları ve yazları yayladıkları yerlerdendi. [48]
Saru Şeyh Oymağı:
1563 yılında Pınarbaşı nahiyesi Sovıcak Su köyünde 11 nefer olarak bulunuyorlardı.[49]
Sancaplı / Sincaplı Oymağı:
Zamantı yöresine yerleşik bir Türkmen topluluğu olarak gösterilmiştir.[50] Yerleşim yeri bilinmiyor.
Sandırlı /Santırlı Oymağı :
Kayseri’de yerleşik bir Yörük topluluğu olarak gösterilmiş,[51] yerleşim yeri belli değil.
Savcı/ Savcılı Oymağı:
Danişmentli Türkmenlerinden olan oymak Irmak Kenarı nahiyesinde Kınacık kışlağında meskundu. Bu oymağa bağlı Veled-i Savcı obasının ise İslamlu oymaklarına katıldığı 1500 yılında 21 hane olduğu ve Kınacık mezraının yanı sıra Alpagut mezraını da kullandıkları anlaşılmaktadır.[52]
Sayoğlu Oymağı:
Türkmen oymağının Malya nahiyesinde (Hacılar, Hisarcık, Tomarza yöresinde) meskun olduğu kayıtlara geçmiş.[53]
Seferlioğlu Oymağı:
Yörük topluluğu Karataş nahiyesinde (İncesu) Güllü (Bugün İncesu ilçesinin Küllü köyü) ve İmamlı mezralarında meskundu. 1570 yılında Seferlü adıyla geçen oymak 74 hane nüfusa sahiptir.[54]
Seğeniç Oymağı:
Kayseri sancağı Yörüklerinden olan oymak, 1484 yılında Kuruköprü ve Karaviran mezralarında 15 hane nüfusa sahipti.[55]
Seldüke / Seldük / Selcük Oymağı :
İslamlı Yörüklerinden olan oymak İslamlu’ya bağlı Gökçe ve Saka kışlağında meskundu.[56]
Selmanlı /Selmanoğlu Oymağı:
Avşar boyuna mensup olan oymak, Zamantı’ya yerleşmişti.[57] Danişmentli Türkmenleri arasında yer alan oymağın 1683-1684 yıllarında Kayseri’de şehir merkezinde Selman mahallesini kurdukları anlaşılıyor.[58] Selmanlu obası 1584 yılında Irmak Kenarı nahiyesinde (Yani Kızılırmak boylarında) bulunuyordu. Seyyidler mezraında 21 hane olarak görüldüler. [59]Zamantı nahiyesinde bulunan Selmanlu oymağı ise 1563 yılında Kalecik / Kalelüce köyünde Ali Beglü Oymağı ile birlikte 64 nefer olarak bulunuyordu.[60] Salmanlıların adı Süleymanlı şeklinde de geçer. Bu ikisi aynı topluluktur. 16. yy’da Kadirli’de bulunan 5-6 boydan birisi de Salmanlılardı. Daha sonra Salmanlılardan önemli bölüklerin dağıldıklarını görüyoruz. 1613 yılında Çankırı bölgesindeki Türkmenler arasında Büyük ve Küçük Salmanlı olarak adı geçiyor. 1691 yılında Batı Anadolu’da bulunan ve Köse İbrahim, Balı ve Kubad Kethüdaların emrindeki Büyük Salmanlılar ile Ali ve Ketiş Oğlu Bekir Kethüdaların emrindeki Küçük Salmanlıların çevre köylere zarar verdiği anlaşılıyor. Bu tarihlerde Büyük Salmanlılar, Köse Musa (Diğer adı Köse Köselisi), Pekmezli, Karahaliloğulları, Fakihli, Güllüce, Keleşoğlu, Emmioğlu, Karahacı Ebubekir, Hacıemir Şamoğlu, Hacı Yusuf, Abdullahoğlu, Abdioğlu, Katipoğlu ve Ceridoğlu, Küçük Salmanlılar ise Ali Kethüda, Hacı Kasım-Oğlu, Kara Bayram ve Kara Bayrak adlı obalara ayrılmıştı.[61] Bunlardan Köse Musa obası, Sandıklı’da iskan edildi.[62] Kara Halil Oğulları ise 1691’de Hama ve Humus’a iskan edilen oymaklar arasındadır (Hama’da Barin nahiyesinde Akrep ve Rubah köyleri ile Saguna mezrasına). Diğer kısımları da 1730’da Karaman’da bulunan Atlantı’ya iskan edildi.[63] Kara Halilli cemaatinin İfraz’a dahil edilen bölükleri ise 1725’te Adana’da Kurtkulağı’na yerleştrildi. Bunlar, Karaman, Kütahya, Bursa, İçel, Aydın ve Saruhan taraflarına kaçtıysa da tekrar çukurova’ya nakledildiler.[64]Danişmentli Türkmenleri arasında görülen Salmanlıların, 1691 yılında başlayan iskanları 1701’de Keçi Borlu, Geyikler, Sandıklı ve Çölabat kazalarına iskanı ile tamamlandı. Önce mera ve tarlalar yetersiz diye itiraz ettiler. Bunun üzerine tahrir yapıldı ve bölge yöneticilerine emir gönderilerek buna göre iskanları gerçekleşti (1702). Ancak ertesi yıl bir kısmı iskanı terk edip zulme başladı (1703). Uzun uğraşlardan sonra (1708) bunlar tekrar eski yerlerine yerleştiler.Büyük Salmanlılar, Geyikler kazasının Yorgalar, Akça, Yüreğil, Gökçeli, Alacaatlı, Yarımca, Dombay, Eskiköy, Engürük, Yenice, Yeregiren, Seyidli, Budaklı, Karabedirli, Eldere ve Porsama, Sandıklı’nın Kötüağıl, Karakuyu, Karahalilli ve Saidli, Urla’nın Okçular köylerine; Küçük Salmanlılar, Geyikler kazasının Kulu, Haceröyük, Bahşayış, Mayalı, Kuyu, Tulu, Çapalı, Eldere ve Torumlu köylerine yerleşti. Ancak çevreye zararları önlenemediği için 1720’de Rakka’ya iskanları emredildiyse de bundan vazgeçilerek 1728’de aşiretin miri yöneticilerine gönderilen emirle itaatleri sağlandı. Böylece buralara kesin yerleşmiş oldular.[65] Günümüzde Afyon il merkezi ile Sülümenli, Çobanlar ve Işıklar kasabaları bu cemaattendir.[66]Çankırı bölgesindeki Salmanlılardan bazı grupların Yozgat tarafına geçtiklerini anlıyoruz. Nitekim Boz-Ok’ta sakin Selmanlı ve Dede Sülü cemaatine tabi diğer Selmanlı cemaati, içlerinden çıkan eşkıya sebebiyle vergilerine zam yapılmak suretiyle cezalandırılmışlar ve Yeni-İl’e dahil edilerek iskanları emredilmiştir (1714).[67] Bunlardan bir bölük, Davudeli ve Elmahacılı köyüne yerleşti.[68] Onlar, Maraş’ta Gündeşli aşiretine tabi bulunmaktaydılar. Bu Salmanlılar, Kangal ile Hasançelebi arasında bulunan Alaca Han ve Ulaş mevkine diğer cemaatlerle 1723-29 da kendi rızaları ile iskan edilmişti. Ancak bir takım cemaatlerin taarruzları sonucu 1733’te devlete yaptıkları şikayet sonucu Sofular hariç diğerleri iskandan affedilmiştir.[69]Salmanlılar Adana, Aksaray, Alanya, Amasya, Ankara, Antep, Aydın, Bigadiç, Bor, Boyabat, Boz-Ok (Kocalı kazası), Çankırı, Çorlu, Çorum, Çöl-Abat, Çukurova, Danişmentli, Dazkırı, Diyarbakır, Edirne, Eyüpeli, Geyikler, Göksün, Gördük ve Timurcu – Saruhan, Gülnar, Halep, Hamit, Isparta, İzmir, K. Sahip, K. Şarki, Kangal, Kars-ı Maraş, Kastamonu, Kaş, Kayseri, Keçiborlu, Keskin, Kırşehir, Kilis, Kirmastı, Konya, Kozan, Kütahya, Malatya, Maraş, Niğde, Rakka, Sandıklı, Sivas, Sungurlu, Tarsus, Teke, Tire, Yeni-İl, Yenişehir – Aydın, Zamantı ve Zeyne – İç-El’de ve Balkanlarda Kili ve Akkerman, Selanik, Kırcali, Çirmen’de yerleşmiştir.[70]
Selimli Oymağı:
Bozatlı obalarından olan Türkmen topluluğu Bozatlı’ya (Tomarza-Talas bölgesi ) bağlı Kuruköprü (bugün Talas’a bağlı) ve Karaviran (bugün Tomarza’nın Karaören köyü) köylerinde meskundu. 1500 yılında 38 hane, 1520 yılında 32 hane nüfusa sahipti.[71]
Selvi Oymağı:
Kayseri sancağı Yörüklerinden olan oymak, 1484 yılında Viranşehir’de 15 hane nüfusa sahipti. Develi yöresinde Şeyhli adıyla bilinen oymağın Kayseri sancağı, Develi ve Zamantı yöresinde olduğu görülüyor.1584 yılında Karataş Yörükleri arasında (İncesu) görülen oymak, Hisartepe’de 118 hane idi.[72] Dulkadirli beylerinden Selvi Bey (Sülü Bey)’in (1386-1398) adını taşıyan oymağın Selvi Bey’le bağlantısı kesindir. Malatya naibi Mintas’la büyük bir savaşa tutuşan Selvi Bey, yenilince Develi Kalesine çekildi ve buradan hareketle Kayseri’de savaşlar verdi.[73]
Sevinçli Oymağı:
Kustere Yörüklerinden olan oymak, Kustere’ye bağlı (Tomarza) Gelinli Kışlağı ve Çöreğen mezralarında (Çöreğen, bugün Tomarza’nın Çukurağaç köyü) meskundu. Sevinçli oymağının tasarrufunda Gelinli, Posun, Sosun mezraları vardı.1543 yılında 30 hane nüfusları vardı. Bir hane de Kırşehir’e göçmüştü. 1570 yılında 33 hane oldukarı tespit edilmiştir. Sosun , bugün Talas ilçesine bağlı Ortakavak köyünün eski adıdır.[74] Sevinç Beğ Oymağı: 1484 yılında Yahyalı Yörükleri arasında görülen oymak, Kustere Yolu denilen yerde bulunuyordu. [75]
Seydi Ahmetlü Oymağı:
Pınarbaşı nahiyesinde 1563 yılında Börk Viran köyünde 11 nefer nüfusları vardı.[76]
Seyfeddinlü Oymağı:
1563 yılında Sarız bölgesinde Mağaracık ve Mescitüstü mezralarını ekip biçiyorladı.[77]
Seyidi Hacılı Oymağı:
Bu Türkmen obası, Karahisar (Yeşilhisar) kazasında Mescitli, Seyrek, Hacı Bozca, Kırdiken ve Kızılviran mezralarında meskundu. Bu oymağın tasarrufunda Kırköy, Hacıbozca, Çayırkeven, Kızılviran, Sarı Danişmentli ve Sarı Ağıl mezraları vardı. Teberrük Hacılı oymağı ile birlikte gösterilen oba, adını boy beyleri Davud v.i. Seydi Hacı’dan almıştır. 1500 yılında Erciyes Dağı nahiyesine kayıtlı olan oymak 39 nefer, 1520 yılında 30 nefer nüfusa sahipti. 1570 yılında 45 hane, 1584 yılında Mescitlü köyünde 31 hane idiler. 1584’de ise 21 hanedirler.[78]
Seyyidullah Oymağı:
Bu Türkmen obası Kustere’ye bağlı (Tomarza) Şelmere (bugünkü Yeşilbağ köyü) kışlağında meskundu. [79]
Sığırlıoğlu /Sağırlıoğlu / Evlad-ı Sığırlı Oymağı:
Çöplü Yörüklerinden (İncesu) olan oymak, adını oba bayleri Budak v.i. Sığırlı’dan almıştır. 1584’te Mamalar köyünde 76 hane nüfusları vardı. Göl mezraını tasarrufları altında tutuyorlardı.[80]
Sırkıntılı oymağı:
Çukurova’nın en büyük aşiretlerinden biri olan Sırkıntı aşireti batılı seyyahlar tarafından Afşarlara mensup bir oymak olarak gösterilmiştir.[81] 1624 yılında Abaza Mehmet Paşa’nın II. Osman’ın (Genç) intikamını almak için Sadrazam Çerkez Mehmet Paşa’ya karşı ayaklandığında, Orta Anadolu’dan toplayıp Kayseri’deki Boğazköprü’ye kadar getirdiği 40.000 kişilik ordusunda Sırkıntılılar bulunuyordu.[82] 1730 tarihinde Sırkıntı-Oğlu Mehmet, Karsantı-Oğlu, Karanebi-Oğlu ve Kerim-Oğlu ile birlikte Rakka’ya iskanı emredilen Recepli Avşarı’nın kaçmasını önlemeğe memur edilmişti.[83] § D.V.Langlois’in 1857 tarihli Çukurova’da bulunan oymaklara ait listesinde Sırkıntılılar, 800 çadır nüfus, 30.000 koyun, 5.000 keçi, 1.800 sığır ve 1.000 deveye sahipti.[84]
Silopi Oymağı:
Karataş Yörüklerinden olan oymak Karataş’a bağlı Viranşehri (bugün Örenşehir köyü) kışlağında meskundu. 1500 yılında 45 hane nüfusları vardı.[85]
Silsüpür Oymağı:
Bozulus Türkmenlerinden olan Silsüpür oymaklarında Erciyes dağı çevresinde yaylaya çıkıyorlardı. Yerleşim yerleri bilinmiyor.[86] Ceritlerin meşhur bir obası da bu adı taşır. Rakkaya iskan edilen Afşar obaları arasında bulunan (Bab-ı Altun, Çeçeli, Dokuz gibi) Silsüpür Avşarı, diğerleriyle beraber iskandan kaçıp Maraş, Pazarcıkovası, Kilis, Sokudağı ve Çobanoğlu dağına gelerek halka zarar vermeye başladılar. Bunların iskan yerine gitmesi için 1703 yılında Rakka beylerbeyine hüküm gönderildi.[87] Ancak aşiretleri kendi yaylak ve kışlaklarında yerleştirme teşebbüsü doğrultusunda bunların Rakka’ya iskanlarından vaz geçilmiştir. Neticede Silsüpür Avşarı, Köçekli ile birlikte 1729 yılında Çiçekdağı civarına harabe köylere yerleştiler.[88] Bunun yanında bir kısmının Boz-Ok, Çankırı, Diyarbakır, Kayseri ve Nevşehir’de kaldığı anlaşılıyor.[89]
Simanigah Oymağı:
Karataş Yörüklerinden olan oymak, İncesu bölgesinde Simanigah kışlağında meskundu. 1500’de 79 hane nüfusa sahiptiler.[90]
Sincanlı Oymağı:
Kayseri’de meskun bir Yörük obası olarak gösterilmiştir.[91] Yerleşim yeri bilinmiyor.
Sindel Oymağı:
Osmanlı belgelerinde bu cemaatin adı Sindeli, Sendeli, Sendil, Sandal, Senedli gibi değişik tarzda okunmaktadır. Kayseri bölgesinde bulunan bu obanın Zamantı bölgesinden çıkarak güneye ve batıya göç ettiğini anlıyoruz. Nitekim Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde Sindel köyü vardır. Batıya doğru gidildikçe Sindellilerin izini bulmaktayız. Develi ilçesinde Sindelhöyük, Yeşilhisar ilçesinde de Sindel (Kovalı) köyleri vardır. Daha batıda Nevşehir’in Avanos ilçesi Topaklı kasabası Avşardır ve yarısı Sindelliler diye tanınır. Ayrıca Osmanlı belgelerinde Saruhan bölgesinde eşkiyalık hareketlerinde bulunan Türkmenler arasında Sindel cemaati de yer almaktadır.[92] Manisa’nın Akhisar ilçesi Sindelli, Salihli ilçesi Sindel ve İzmir’in Bergama ilçesi Sindel köyleri bu cemaat tarafından kuruldu.[93] Sindellilerin önemli bir bölümü de Mersin civarında bulunuyordu. Karaman valisi Vezir Ali Paşa tarafından Ermenek’teki Beyçayır bölgesine yerleştirilen İç-El yörükleri dağılmış, Teke, Hamit ve Aydın bölgesine gelmişti. Bunlar 1708 yılındaki bir emirle eski yerlerine gönderildiler. Sindel (diğer adı Menteşeli), Gülnar’ın Sendil köyüne yerleşti. Ancak Sindellilerin de bulunduğu bu cemaatler rahat durmayıp ahaliye zarar verince 1714 yılında (sürgün, 1741’e kadar sürdü) Kıbrıs’a sürüldüler.[94] Nitekim Kıbrıs’taki Sinde köyü bu oba ile alakalıdır.[95] Cemaatten bir grup ise Aydın sancağında bulunan Kızılca Burgos derbendine derbentçi olarak iskan edilmiştir (1743).[96]Sindelliler, belgelere göre Adana, Alanya, Aydın, Balıkesir, Biga’nın Çatalbirgos kazası, Birgi, Gelibolu’nun Abri ve Firecik, Hamit, İç-El, Karaağaç, Kıbrıs, Kütahya, Menteşe, Saruhan, Saruhan’ın Adala kazası, Sındırgı, Sis, Şam, Tarsus ve Teke bölgesinde yerlemiş, bir bölümü de Balkanlarda Eğribucak, Cumapazarı ve Gümülcine’de iskan olmuştur.[97]
Sisamedend Oymağı:
Köstere Yörüklerinden (Tomarza) olan oymak Yörükan-ı Sis amedend adıyla geçmekte ve 13 hane oldukarı görülmektedir.
Sivas İlbeğli Oymağı:
Kayseri’de yerleşik bir Türkmen obasıdır.[98] İlbeyli adının yer aldığı bir mekan 16. yüzyılda Bünyan ilçesinin Büyük Bürüngüz köyündeki İlbeyli mezraı idi.
Sivli Oymağı:
Kayseri’de meskun bir Yörük obası olarak gösterilmiştir.[99] Yerleşim yeri bilinmiyor.
Sırkıntı Yörükleri Oymağı:
Oğuzların Kınık boyundan olan Yörük topluluğu Yahyalı’ya bağlı Karaköy’de meskundu.[100]
Sofu Oymağı:
Karataş’ta Çublu Yörüklerinden olan oymak İncesu’da Hisartepe kışlağında meskundu. 1520 yılında Hisartepe’de 64 hane nüfusları vardı.[101] Sofular oymağının diğer adı Mahmudlu olarak geçmektedir. Sarıoğlan ilçesinin Sofu Mahmud köyünün terkibi ise obanın iki adının birleşmesinden oluşmuştur. Bu köyün eski adının Küçük Hanifli’dir. Sonradan Sofu Mahmut adı alınmıştır. Sivas yöresinde 500 çadır olarak tespit edilen Sofular oymağından geliyor olmalılar.[102]
Sosun Oymağı:
Bu Türkmen obası M.1500 yıllarında Erciyes dağı civarında görüldü. Sosun adıyla Erciyes dağı eteklerinde bir köy kurmuşlardır. Bugün Talas ilçesine bağlı köyün adı Orta Kavak olarak değiştirilmiştir. 1522’de 13 nefer, 1543’te 28 hane nüfusları vardı. Erciyes dağı eteklerine yerleşmeden önce 1484 yılında Irmak Kenarı nahiyesindedirler ve Kadalasun mezraında kalan oymak burada 5 hane nüfusa sahiptir. 1570 yılında nüfusları 28 haneye çıkmıştır.[103]
Soysallı Oymağı:
Develi ilçesinde meskun olan Türkmen obası Soysallı köyünde oturmaktadır.[104]
Söylemezli (Sarı Selmanlı Kaya) Oymağı:
Kayseri’de meskun bir Yörük obası olarak gösterilmiştir.[105] Yerleşim yeri bilinmiyor.
Suculu Oymağı:
1711 yılına ait bir kayıtta Horasan köyü (Horsana olabilir) yakınlarında çayırlarda konaklayan Danişmentlü Türkmeninden Suculu oymağı köyü basmış ve 9 kadın ve erkeği yaralayıp köylünün birçok mal ve develerini gasp etmişlerdir.[106]
Süksün Oymağı:
Yörük Türkmen oymakları arasında yer alan oymak Koramaz nahiyesinde (Bünyan) gösterilmiştir. Süksün oymağı, bugün Bünyan ilçesine bağlı Süksün Kasabasında oturmaktadır. Aynı adı taşıyan bir başka Süksün obası da İncesu ilçesinin Süksün kasabasında oturmaktadır. 1484 yılında Kustere yolu üzerinde gördüğümüz Süksün obası (8 hane), aradan yüz yıl geçince 1584 yılında 79 haneye çıkmış ve İncesu ilçesinin Süksün kasabasını kurmuşlardır. Çünkü, Bünyan ilçesinin Süksün kasabasını kuran oymak, 1500 yılında 47 nefer, 1520 yılında 67 nefer olarak Koramaz Nahiyesi (Bünyan) kayıtlarına girmişti.[107] Bu tarihlerde İncesu bölgesinde Süksün obası görülmediğine göre, Kustere yolunda (Irmak Kenarı nahiyesinde) bulunan oba, İncesu Süksün köyünü kuran oba olmalıdır. 1563 yılında Maraş Tahrir defterinde Çörmüşek nahiyesine bağlı gösterilen Süksün oymağının diğer adını (Der Travşın) olduğunu ve 75 hane olarak bulunduklarını öğreniyoruz. [108]
Sülülü (Sülü ve Cüllahlar/ Celahir) Oymağı:
Karataşlı (İncesu)Yörüklerindedir. 1518 yılından sonra Süli ve Cüllahlar adını almışlardır. 1584 tarihinde Viranşehir köyünde 25 hane, Aygır Ağıl köyünde 12 hane, şehirde ise 1 hane olarak kayıtlıdırlar. Çöplü Yörüklerinden olan bir başka Sülü oymağı ise yine İncesu yöresinde 1584 yılında Hisardere köyünde 91 hane, şehirde ise 2 hane nüfusa sahipti.[109]
Süleymanlı oymağı:
Dulkadirli Türkmenlerinden olan ve Kustere Yörükleri arasında adı geçen Süleymanlı obaları, Bünyan’ın Akmescit(Zerezek) beldesine, Tomarza’nın Sindeler ve Sinlük mezralarına yerleşmişlerdir. Bugün Develi ilçesinde Sindelhöyük beldesi bulunduğu gibi, Talas ilçesine bağlı Süleymanlı isimli bir köy vardır. Yörükan-ı Süleymanlu adıyla geçen oba, 1570 yılında 28 hanedir ve bugün Talas’ın Süleymanlı köyünü kuran oba olmalıdır. 1584 tarihinde Kustere Yörükleri arasında gösterilen Süleymanlı obası ise Mesek mezraında oturuyordu ve 29 hane nüfusu vardı. Yine Süleymanlı adını taşıyan bir başka oba ise, 1584’te 17 hane olarak Seyitler köyünde oturuyordu. Öyük Kışla, Taş Ağıl ve Kalaycı Kışlası tasarruflarındaydı.[110] Bünyan yöresindeki Süleymanlı oymağı ise, Maraş Tahrir Defterinde Çörmüşek Nahiyesi Güney köyünde 90 hane, Zerezek köyünde 37 hane, Kuzcağız (ya da Koçcağız) köyünde 76 hane, Bacaluca Viran köyünde 16 nefer olarak bulunuyorlardı. (1563)[111] Bu obanın Salmanlı Avşarıyla aynı olduğunu sanıyoruz. Çünkü günümüzde bu obanın adı halk arasında Salmanlı diye de geçer. İhtimal, Salmanlıların Danişmentlilere tabi olup Afyon ve civarına iskanında geride kalan kısmıdır. Diğer bir düşünce ise Süleyman Kethüda cemaatinin bakiyeleri olabilir. Çünkü bu cemaat, erken dönemde Kayseri yöresine gelip yerleşmiştir. Süleymanlılar, 1703 yılından itibaren diğer Recepli Avşarı obalarıyla birlikte Belih nehri boyları ve Rakka’ya iskan edildi. Ancak bir müddet sonra bir kısmı iskandan kaçıp etrafa dağılarak Kars ve Çıldır taraflarına gittiler. Rakka’ya iskan olan Recepli obalarının 1729 yılındaki tahririnde cemaat, 108 hane ve 60 mücerret nüfusu ile en kalabalık oba konumundadır.[112] Süleymanlılar Hüdavendigar, İç-El’in Zeyne Kazası, Kırşehir, Saruhan’ın Marmara Kazası, Yeni-İl ve Rakka yerleşmiştir.[113] Günümüzde Kayseri’nin Bünyan ilçesi Akmescit köyü Süleymanlı cemaatindendir.[114] Yörükan-ı Süleymanlı adıyla kayıtlı bir diğer oba da 16. Yy’da Kayseri’de bulunuyordu.[115] 1522’de 5 nefer, 1543’te 19 hane, 1584’te ise Seyidler köyünde olup 17 hane idi.[116]
Süleyman Kethüda Oymağı:
Karataş Yörüklerinden olan oymak, Garibşalı Yörüklerindedir ve Gökçeemir ile Tepesi Dölek mezralarında meskundu. Garibşalı Yörüklerinin yerleşim yeri bugün İncesu ilçesine bağlı olan Garipçe köyü ve civarı idi. Adını oba beyleri İskender v.i. Süleyman Kethüda’dan almıştır. 1500’de 43 hane, 1543’te 39 hane olan oymak, 1584 yılında Tepesi Dölek köyünde 38 hane nüfusa sahipti. Süleyman Kethüda oymağı ile Hüseyin Kethüda oymağı 1584 yılından sonra Garipşah oymağı diye anılmaya başlandılar.[117] Sis’ten Kayseri’ye gelip yerleşen Garip-Şahlıların 2 obasından birisidir. 1500 yılında hayatta olan İskender veled-i Süleyman’dan adını almıştır. 1500’de 43 hane, 1518’de 21 hane, 1522’de 21 hane, 1543’te 39 hane, 1584’te 38 hane nüfusu vardır.[118] 1500’den sonra nüfusunun yarı yarıya azalması onların başka yerlere göç ettiğini gösteriyor. Nitekim cemaat, Kayseri’den başka Bağdad’ın Ana Sancağı ile Kırşehir ve Nevşehir’de de yerleşmiştir.[119] Ayrıca Tarsus civarında bu dönemlerde Süleymanlı cemaati görülmektedir. 1519’da 15 hane, 1526’da 29, 1536’da 25, 1543’te 33, 1572’de 26 hane nüfusu olup Koçi köyde oturuyordu.[120]
Sümengen Oymağı:
Kustere Yörüklerinden olan oymak 1518 yılından sonra Şehy Baraklu adını almıştır. 1584 yılında Sümengen köyünde 54 hane, Ortaviran’da (Bektaşlı) 13 hane, Yuvani köyünde de 30 hane nüfusları vardı.[121]
Sungurlu Oymağı:
Bu Türkmen topluluğu Bünyan ilçesinin Karadayı köyüne yerleşmiştir.[122]

----------------------------
[1] İnbaşı, a.g.y., s.232 [2] Sümer, Oğuzlar, s.318 [3] İnbaşı a.g.e., a.g.m.; Afyoncu, a.g.m.7-13 [4] Hüseyin Cömert, Kayseri’de İlk Nüfus Sayımı-1831, Kayseri, 1993 [5] S.B.Akbaş; Bünyan ve Yöresi Halk Edebiyatı Folklor ve Etnografyası, Kayseri, 1994 [6] Türkay, a.g.e. [7] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.742 [8] Afyoncu, a.g.e.7-13 [9] Akbaş; Kayseri ve Yöresine yerleşen Türk Boyları ve Akraba Topluluklar, Kayseri, 1997 [10] İnbaşı, a.g.y. s.232 [11] İnbaşı, a.g.y., s.232 [12] Türkay, a.g.e. [13] İnbaşı, a.g.e. [14] İnbaşı, a.g.e. [15] İnbaşı, a.g.e. [16] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.656 [17] İnbaşı a.g.e., a.g.m.; Afyoncu, a.g.m.7-13 [18] M.Çayırdağ, a.g.m. [19] İnbaşı a.g.e., a.g.m.; Afyoncu, a.g.m.7-13 [20] Türkay, a.g.e. [21] Türkay, a.g.e. [22] H. B. Karadeniz, Atçeken Oymakları, Yayınlanmamış Doktora Tezi, E.Ü.s.B.E., Kayseri 1995, s.222 [23] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.55 [24] Türkay, s.144, 649, 655 [25] Afyoncu, a.g.m.7-13 [26] Türkay, a.g.e. [27] Afyoncu, a.g.m.7-13 [28] Akbaş, a.g.e. s.13 [29] İnbaşı, a.g.e. [30] M.Ferit Yıldız, Sad-i Mezrası, İmaret Köyü, Amarat Kasabası, Kayseri, 2002, [31] İnbaşı, a.g.e. [32] İnbaşı, a.g.m.222-232 [33] Türkay, s.654 [34] İnbaşı a.g.e., a.g.m.; Afyoncu, a.g.m. [35] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.702 [36] Afyoncu, a.g.y.7-13 [37] İnbaşı, a.g.e. [38] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.702 [39] Türkay, a.g.e. [40] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.55 [41] Türkay, s.660 [42] Türkay, a.g.e. [43] Ahmet Z. Özdemir, a.g.e. [44] Türkay, s.662 [45] Yurtsever, a.g.e., s.111. [46] Kaya, a.g.e., 197 [47] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.666 [48] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.663-665 [49] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.737 [50] Türkay, a.g.e. [51] Türkay, a.g.e. [52] İnbaşı a.g.e., a.g.m.; Afyoncu, a.g.m.7-13 [53] Türkay, a.g.e. [54] Afyoncu, a.g.y.7-13 [55] Afyoncu, a.g.e.7-13 [56] İnbaşı a.g.e., a.g.m.; Afyoncu, a.g.m.7-13 [57] Türkay, a.g.e. [58] M.Karagöz, a.g.y.; M.Çayırdağ, a.g.y. [59] İnbaşı, a.g.y.;Afyoncu, a.g.y.7-13 [60] R.Yinanç, M.Elibüyük, a.g.e., s.688 [61] Altınay, s.66, 103-4 [62] Türkay, s.544 [63] Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.66, 68, 111 [64] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.86 [65] Altınay, s.124-25, 130-1, 165, 185; Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.73-75 Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.59-60, 81-83. (Emir, Hamid Ve Karahisarı Sahip Sancakları Mutasarrıflarına, Kütahya Mollası Ve Mütesellimine, Denizli, Geyikler, Kemerihamid, Urla, Şeyhli, Çarşanba, Lazkiye, Uluborlu, Burdur, Homa, Çölabat, Uşak, Baklan, Sandıklı Ve Honaz Kadılarına Gönderildi.) [66] Türkay, s.265, 562, 644, 667-68 [67] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.53, 65 [68] Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.84-86 [69] Altınay, s.168, 192-4 Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.111 Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.75, 107 [70] Türkay, s.328, 397, 644, 667-68, 686-7, 756 [71] İnbaşı, a.g.e. [72] İnbaşı, a.g.e. [73] Arap Tarihçilerinin Heykelüt Türkmen diye adlandırdığı Selvi Bey, büyük cesaret ve şöhret sahibiydi. Dulkadirli beylerinden ağabeyi Halil Bey’in kardeşi İbrahim tarafından öldürtülmesinden sonra beyliğin başına geçti. Memlükler, Halil Bey gibi Selvi Bey’in de sürekli peşinde olmuştur. Halil Bey’e yaptıkları kardeşi kardeşe öldürtme politikasını Selvi Bey’e de denemişler; fakat kardeşi Osman, Selvi Bey’in yanına geçerek bu işi bozmuştu. Selvi Bey’i yakınında bulunan Ali Han isimli bir adamı satın aldılar ve bu kiralık katil, Maraş civarında bir yaylada uyurken eşinin yanında öldürdü. (R.Yinanç, Dulkadirli Beyliği, s.23) [74] İnbaşı a.g.e., a.g.m.; Afyoncu, a.g.m.7-13 [75] İnbaşı a.g.e., a.g.m.; Afyoncu, a.g.m.7-13 [76] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.720 [77] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.660 [78] İnbaşı a.g.e., a.g.m.; Afyoncu, a.g.m.7-13 [79] İnbaşı, a.g.e. [80] Afyoncu, a.g.y.7-13 [81] Sümer, “Çukurova’nın Tarihine…”, s.85 [82] Halit Erkiletlioğlu, Osmanlılar Zamanında Kayseri, Ankara 1996 [83] Altınay, s.186 ;Sümer, Oğuzlar, s.158 [84] Sümer, Oğuzlar, 350 [85] İnbaşı, a.g.e. [86] Türkay, a.g.e. [87] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.82, 119 [88] Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.10; Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.68 [89] Türkay, s.147 [90] İnbaşı, a.g.e. [91] Türkay, a.g.e. [92] Çağatay Uluçay, Saruhan’da Halk Hareketi Ve Eşkıyalık, [93] Eröz, “Ege Bölgesinde…”, s.185 [94] Altınay, s.148, 151; Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.112; Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.84, 113 [95] Mehmet Eröz, Atatürk-Milliyetçilik-Doğu Anadolu, İstanbul 1987, s.213 [96] Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.111; Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.105 [97] Türkay, s.143, 669-70, 755 [98] Türkay, a.g.e. [99] Türkay, a.g.e. [100] H.Erkiletlioğlu, Osmanlılar Zamanında Kayseri, Ankara, 1996 [101] İnbaşı, a.g.e. [102] Seyyah Nieburh’un Listesi: (1764 yılı Halep Türkmenleri) [103] İnbaşı, a.g.e.; Afyoncu, a.g.e.; Akbaş; a.g.e. Sosun köyü, adını bir çeşit çiçek türü olan Sosun’dan (prumira algida) almıştır. Bu köye 1520 yılında Kayseri kayıtlarında gördüğümüz Beyazıt köyünden aileler de göç etmiş. Beyazıt oğullarından, Ayniyaoğulları, Küçükosmanoğulları, Voyvodaoğulları, Emir Mehmetoğulları, Deveci oğulları Abidin oğulları Yirik oğulları, Sosun Köyüne gelirler.( Yüksel Kalkan, Sosun –Ortakavak köyü, Kayseri, 2002 [104] Akbaş, a.g.e. ve “Develi’ye Yerleşen Aşiretler, Oğuz-Türkmen Oymakları”, Bütün Yönleriyle Develi, (I. Bilgi Şöleni, 26-28 Ekim 2002) Develi, 2003, s. 67 [105] Bakınız Selmanlı oymağı. [106] KŞS,No:135/76-3 (M.Keskin, a.g.m., s.196) [107] İnbaşı, a.g.e.; a.g.y.; Afyoncu, a.g.y. [108] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.781 [109] İnbaşı, a.g.e.; a.g.y.; Afyoncu, a.g.y. (Sülü adının kaynağı ile ilgili olarak Selvi oymağı maddesine bakınız) [110] İnbaşı, a.g.e.; a.g.y.; Afyoncu, a.g.y.7-13 [111] R.Yinanç-M.Elibüyük- a.g.e., c.II, s.766-791 [112] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.55 [113] Türkay, s.38, 149 [114] Akbaş, Bünyan ve Yöresi Halk Edebiyatı, Folklor ve Etnografyası, Bizim Gençlik Yay., Kayseri 1994, s.7 [115] Türkay, s.780 [116] Afyoncu, s.17 [117] İnbaşı, a.g.e. [118] Afyoncu, s.12 [119] Türkay, s.38, 686 [120] Ali Sinan Bilgili, Tarsus Sancağı ve Tarsus Türkmenleri, s.306 [121] İnbaşı, a.g.e.; Afyoncu, a.g.y.7-13 [122] Akbaş, a.g.e.

Yorumlar