Herikli Türkmenleri / Selma TÜRKYILMAZ


Ben Nevşehir’in Kayaaltı köyünden Hasan oğlu Aliba’nın torunuyum.Dedelerimin köy odası vardı .Halen o oda kullanılmamasına rağmen duruyor.Dedem çevre köylüler tarafından tanınan itibar gören bir kişidir.Ben sosyal bilgiler öğretmeni olduğum için merak sardım 2 yıldır secere araştırıyorum. Herikli aşireti içerinde oba olarak sayılan körüklü cemaatine mensubum.Körüklüler .Osmanlı imparatorluğu-derbend-teskilatını anlatan Cengiz orhonlu’nun*16. yüzyıl sonunda merkez taşra ilişkilerinde Çirmen örneği ( 15 nolu Çirmen şer‘iye sicilinde padişaha ait vesikaların transkripsiyon ve değerlendirilmesi adlı internetten bulduğum bir yazıda derbentçi olarak Çirmen de yani Balkanlarda bulunmuşlardır. Bu bilgiye Kanuni Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Osman şah validesine ait hanım sultanın vakıf karyelerinde körüklülerden çok iyi bahsedilen yazıyı okuyarak ulaştım.Namı diyar Körüklüler zamanında burası şenlikliydi diye bahsedilmiş. Çirmen I. Murad zamanında Edirne’nin fethi sırasında Osmanlı topraklarına katılıp ve XV. yüzyıl ortalarından itibaren Edirne’nin de bağlı bulunduğu bir sancak merkezi olarak teşkilatlandırılmıştır. Burası Vize ve Kırk-kilise ile (Kırklareli) beraber Rumeli beylerbeyiliğini meydana getiren ilk sancak’lardan biridir.)

Körüklüler Faruk Demirtaş’ın yazmış olduğu Halep türkmenleri adlı kitabındaki
1519 yılında Tahriri kayıtlarında :
OÇOKLU O Ğ UZ BOYLARINA A İ T (Bayad - Kark ı n) VESIKALARINDA 


1. Haleb Türkmenleri arasında görüyoruz.Tâife-i Bayad 

1 - Cemâat-i Ordu-y ı Halil Beg b. Bozca 
an-tâife-i Bayad, tabi-i Yörükân- ı Haleb. Halil Beg 
el-mezbür, Atgliden Beg, Şah Ali Beg ; yekün: hâne 21. 
berâder-i o ammi-i o 
2— Cemâat-i Pehlivanlu ( ,1; 1 ,11-„ ), tabi-i Bayad, der uhde-i Da- 
vud Kethüdâ ; veled-i İlyas b. Pehlivan, mücerred : 24, hane : 
224, yekün: 268. 
3— Cemâat-i Ildeliklü ( ), tabi-i Bayad, Ahmed veled-i 
İldelik, mücerred : 2, hâne: 26, nefer : 28. 
4 — Cemâat-i Beçilü ( frLf. ), tabi-i Bayad, der vilâyet-i Şark, mücerred : 2, hâne: 62, nefer: 64. 
5 — Cemâat-i Ş e m e k 1 ü ( ), tabi-i Bayad, mücerred: 2, hâne: 
39, nefer : 41. 
6 — Cemâat-i Salv at 1 u ( ), tabi-i Bayad, nefer : 18. 
7— Cemâat-i Saylaklu tabi-i Bayad, hâne: 10. 
8 — Cemâat-i diğer Gördülü ( A.).)ş), tabi-i Bayad, mücerred: 3, 
hâne : 45, nefer : 48; Tanrzverdi kethiidâ veled-i T u m a n 
9 — Cemâat-i Begillü ( ), tabi-i Bayad, mücerred : 23, hâne: 
83, nefer : 106. 
10 — Cemâat-i Rey hanlu ( L‘..) ), tabi-i Bayad, mücerred : 4, hâne: 
22, nefer: 26. 
11 — Cemâat-ı Yabanlu ( tabi-i Bayad, mücerred : 4, hâne: 
29, nefer : 33 ; İskender Kethüdâ veled-i Yaban. 
12 — Cemâat-i Melek Hac ı lu ( .>1;‘,L- 4". ), tabi-i Bayad, mücerred: 
7, hâne : 40, nefer : 47; Ömer Kethüdâ veled-i Melek Hacı . 
13 Cemâat-i Baraklar ( ), tabi-i Bayad, mücerred: 5, hâne: 
19, nefer : 24. 
14 — Cemâat-i K örüklü ( tâbi-i Bayad, mücerred: 1, hâne 
16, nefer: 17; Budak veled-i Körük. 
15 — Cemâat-i B e ç ilü ( ), tâb-i Bayad, mücerred: 1, hâne: 32, 
nefer: 33. 
16 — Cemâat-i K ı z Kay anlu ( -;;; ), tâb-i Bayad, mücerred: 1, 
hâne: 26, nefer: 27. 
17 — Cemâat-i Kark ı n ( ), tâbi-i Bayad, der vilâyet-i Şark, 
Tanrı verdi veled-i Karkı n, Selim veled-i O 
Durak veled-i diğer, Mı sı r Hoca veled-i Karkı n 
mücerred: 5, hâne: 16, nefer : 21. 
18 — Cemâat-i Do ğ anlu ( .3,1;LL, ), tâb-i Bayad. hâne: 16. 
19 — Cemaat-i G e d ü k 1 e r ( )(3-k5 -), tâbi-i Bayad, der vilâyet-i şaın. 
hâne: 9. 
Haleb defteri, Bşb. Arşv. , tarihsiz (Kanuni). Nr. 1040, yap. 23 b- 29 b.
Halep Valide sultan hassı olarak geçiyor han ve hamam kervansarayın olduğu gelişmiş bir şehirdi Kilis merkezi idi.

Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, 24. Ağustos 1516 yılında Mercidabık’ ta (bugünkü Yavuzlu yöresi) Memluk ordusunu yenerek, son verdi ve bölgeyi Osmanlı topraklarına kattı. Dulkadir oğulları Osmanlıya bağlandı. Osmanlı livası olan Halep’teki türkmenler K.maraş ve çevresine yerleştiler.Bu aşiret Kayseri Yahyalı ile Sarız çevresinde ve Niğde ilinin güneyinde Altunizade mevkinde iz bırakmışlar.(Niğde nin Ulukışla ilçesinde Emirler adlı köyünde körüklü bir yer adı olarak geçmektedir.Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezi otoritesinin zayıflaması , bu bölgede de bir güvenlik sorununu gündeme getirmiştir. Çünkü Çukurova’yı Anadolu’nun içine bağlayan "Ulu yol", Kızılöz mevkiinden geçmektedir. Büyük kitleler halinde insan hareketi buradan olmaktadır. Kendilerini güvende görmeyen ve hayvanları için daha geniş beslenme alanı arayan aileler kendilerini göç ederek iki vadinin birleştiği "Körüklük" mevkiine yerleşmişlerdir) 

Karaman Kültür müdürlüğünün yayınlarından edindiğim bilgiye göre ’ Sarıhan ve Kayseriye sancaklarında Karaman nam nahiyesinde Körük nahiyesinde mahlul zeametin nan mukabelesinde uhdesine tevcihi istidasına dair Hassa Bostancılarından Ali imzasıyla’ adlı yazıyı buldum.( Tevcihi:Yöneltme.Aşama, makam, mevki verme, terfi ettirme İstidâ ise, Osmanlı Devleti’nde resmi işlerle ilgili yazışmaların memuriyet, maaş, rütbe vs. istekleriyle ilgili olanlarına verilen isim) Sarıhan Kervansarayı Nevşehir’in Avanos ilçesinin 5km. güney doğusunda Ürgüp’ün ise 6km. kuzeyinde, Damsa vadisinde yer alır. Han, Doğu-Batı bağlantısındaki Aksaray-Kayseri güzergahındadır.2. İzzettin Keykavus zamanında 1249 yılında yaptırılan Saruhan 2000 m²’lik bir alanı kaplamaktadır. 

17 y.yda yerlerini terkeden türkmenler adlı yazıda Çukurova’da Kurd-kulağı mahallinde iskan olunmuş olan İfraz-ı Zülkadriye mukataası cemaatlerinden Çıkrık Tüccarlısu, Şihab Tüccarlısu, Sarızlu Tüccarlusu, Çakal Demircilü, Hüseyin Hacılu, diğer Hüseyin Hacılu, Anamaslu, Çakal Dokuzlu, Alcılu Karamanlısu, Kabakulak Alcısu, Öşdle Alcısu, Avcı, Ketmi, Ovacıklı ve Abdallu cemaatleri ile Ifraz-ı Zülkadriye mukataasına zam ve ilhak olunan Küşne, Körüklü ve tevabii cemaatlerinden Kırıklı, Kara Halillü, Kara Atabeklü, Kurusulu, alemlü, Köse Döğerbeylü, Pekmezlü Afşarı, Befkanlu ve Kayaklar cemaatleri, asıl mahalleri olan Çukurova’dan firar ile, Karaman, Kütahya ve Bursa eyaletleriyle İç-el, Aydın ve Sarıhan perakende olmalarıyla, Çukurova’ya nakl ve iskan olunmaları için teşebbüse geçilmiştir. Mezkur cemaatler, hanekeş reaya olmadığı için 10 seneyi doldurmuş olanlarının da nakledilmesi için 1725 yılında emr-i şerif verilmiştir.Bu emir üzerine yeni kurulan Nevşehir iline iskan oldular.
Nevşehirli Damat İbrahim paşa zamanında Körüklüler ve herikliler, Nevşehir’e iskan edilen Boynu-inceli Türkmenler’iyle birlikte Nevşehir ve çevresine yerleştirildiği aşikardır.Durumu iyi olanlar kasabaya diğerleri ise Eyup-İli’ne (ortaköy) (1727 yılı) yerleştirildi. Herikliler, Nevşehir merkezde 79 hane ile iskan oldular (1727-30). Ayrıca çevrede 16 köy kurdular. Bu köyler, Hacıbektaş ilçesine bağlı Karaburna, Karaburç, Kırıklı (Şahinler) ,Kazıklı (Yeşilli),Köşektaş, Kızılağıl, Kayaaltı(Benim köyüm),Kozaklı ilçesine bağlı Cağşak , Kalecik, Abdi, Karayanalak (Boğaziçi), Gerce, İmran ,Aylı,Halaka.Gülşehir ilçesine bağlı Karahöyük,Hacılar,Sığırlı,Yüksekli ve Gümüşkent (Salanda)köyleridir. 


Suluca Karahöyüğün Kızılöz Mevkindeki kışla köyleri var İğdeli kışla Büyük kışla v.b köyler Bu köy cıvar köylerden daha büyük olup, hem bir medreseye hem de Osmanlı tımar sistemi ile beslenen askerlerden oluşan büyük bir askeri birliğe sahip olduğu bilinen bir gerçek. Aynı şekilde kışla köylerine Yozgat ilindede rastlanır. Demek ki Osmanlı askerlerinin savaşa hazırlandığı yerler bu bölgedir.

Körüklü adının geçtiği yerleşim ve yer adları:
Adana Körüklü(Çayraz) köyü
Çorum’daki Körkü 
Antep Oğuzeli körkü 
Görükle, Nilüfer ilçesine bağlı, Bursa’da bir yerleşim yeridir.
Yozgat Sungur Goruhlu (Koruklu)köyü,
Yozgat Akdağ ilçesinde Körük köyü ve körük deresi var.


Hakkı Yurtlu Yozgat Körük köyü ile ilgili aşağıdaki bilgilere ulaşmıştır.’Kaynak kişilerden elde ettiği Osmanlıca yazılı tapu kayıtlarında (1239 -----(Miladi 1824)tarihli sened-i hâkânî) “BOZOK SANCAĞI KARAHİSAR BEHRAMŞAH KAZASI KÖRÜK KARYESİ” ibaresi mevcuttur.
Sivas ilinde Kangal ilçesinde iltizam ve mukataayla ilgili belgelerde Körük bir yer adı ve ocaklık olarak geçmiş.
Körüklülerin Ahi ocağına bağlı olduğunu düşünüyorum. Ahi Ocağı:Kökleri eski Türk törelerine dayanan ve Anadolu’da yüksek bir gelişim gösteren esnaf, zanaatçı, çiftçi gibi bütün çalışma kollarını içine alan ocak.(TDK) Diğer bir ifade ile Türkler arasında iktisadi ve toplumsal dayanışmayı sağlayan bağımsız topluluk.

Türkiye Türkçesinde k- sesleri g- c- seslerine dönüsür. Örnegin: kel- ? gel- cel , kit- ? git- , kök ? gök .G sesi bazen h sesinede dönüşür

منفاخKÖRÜKLÜالأشياء مع هنريكHERİKLİ ....................... EREĞLİ
Olarak okunduguna inanyorum
Kelime içi ve sonunda /ķ/ > /ħ/ değişikliği: yapdıħ, baħ-, çoħ, oħarı/yoħarı vb. 
koreyşan horeysan (horasan) oluyorsa körüklüde herikli olur.Herikli körüklü kırıklı koruklu cırıhlı cırıklı çarıklı aynı kelimedir.Kâşgarlı’nın, "sayısı az ve damgaları belli değil" dediği Çarukluğ 24 oğuz boyundan biridir. En eski dile göre söylenişi Körüglü dür .

Koruk kelimesinin anlamı
KORUĞ: 1- koru, koruluk, ağaçlıklı bölge 2- Koruma bölgesi 3- Yasak bölge, askeri bölge
KORUKÇU: Koruyucu, korucu, muhafız
KÖRÜ: (körüg) Gözcü, haberci, casus, gözlemci.

Kayaaltı köyünde bulunan sülaleler ( aile grubu ) şunlardır: 
1-Körüklü (Soyadları Baran İkbal olan sülale)
2 -Arbuuşağı ( Arablıuşağı olabilir ) 
3- Arıklı ( Aruklu, Arıklar ) 
4- Ceritli Soyadları (Aslan Cesim olan sülale)
5- Gaffaruşağı ( Gaffarlı ) 
6- Herikli 
7- Karadayılı
8-Körhacılı 
9- Abdurrahmanlı ( Abdurrahman Obası, Abdurrahman beğ obası 
10- Şapıdaklı.
11-Bekteşler
12-Avcı (Soyadları Teker olan sülale)
13-Keçeler
14-Tülekler (cüllü ve cinci denilen sülale)


ŞİVE:Yerel ağızda ünlü değişimleri ünsüzlerin ünlülere etkisiyle oluşur. Kalın ünlülerin incelmesi, ince ünlülerin kalınlaşması, düz ünlülerin yuvarlaklaşması, yuvarlak ünlülerin düzleşmesi, geniş ünlülerin daralması, dar ünlülerin genişlemesi şeklinde gerçekleşen değişmeler yaşanır. Örneğin, serhoş (sarhoş), goley (kolay), temam (tamam), urat (rahat), övel (evvel), mötüre (metre), melmekat (memleket), ihdiyar (ihtiyar) gibi.

K/g değişimi en bilinen ünsüz değişimidir ve yörede yaygındır. Ünsüzler yönünden görülen başlıca değişimlere örnekler şunlardır: K/ğ değişimine örnek: Nağadar (ne kadar); K/h değişimine örnek: Yahar (yakar), çıhar (çıkar), bahacan (bakacaksın);
Ç/ş değişimine örnek: ileşberlik (rençberlik), ağaşlar (ağaçlar);
R/l değişimine örnek: Gali (gayrı), belaber (beraber);
R/n değişimine örnek: Teknar (tekrar), soğna (sonra); 
V/ğ değişimine örnek: Duğar (duvar), cuğap (cevap).

Akınlamak (sevdalanmak), çılgısız (şımarık), alamaç (alev), endek (aşağı, adi), koğşak (yumuşak), navrat (surat, yüz) vb. ifadeler yöreye özgü örneklerdir.
Ancak son zamanlarda tüm yöresel ağızlarda yaşanan anonim yapıdaki kelime üretiminin kısırlaşması süreci bu yörede de yaşanmaktadır. Yöresel ifadelerin anonim kullanımları yok olmaya başlamıştır.

essah : doğru 
düneğan : dün
evlek : 250 m2 arazi ölçüsü 
ebe : babaanne
evreç : ekmek pişirme aracı 
emmi : amca
ferik : genç tavuk
haşırtı : boş söz eden
fırıldak : topaç 
eşik : kapı önü 
firez : sap 
göde : şişman
fistan : elbise 
gunlamak : doğurmak
gancık : dişi-hilekar 
havay : 16-18 kg teneke ölçüsü
göğ-gök : ham olmamış meyve -mavi
hısım : akraba
gön : deri -ten
haba:kilim benzeri
helki : büyük su,süt kabı
habe-hağbe : heybe 
idare : yağ yakılan aydınlatma aracı
haral : büyük çuval 
hacet:ihyiyaç
iğ : yün eğirme aracı
havay : 16-18 kg lık ölçü birimi 
ilenme : beddua
hedik ? :
işlik : gömlek
hezen : çatıya döşenen ağaç 
karağ : baston olarak kullanılan sopa
kerçine:inadına
horanta : çoluk çocuk-ev halkı 
kirmen : yün eğirme aracı
katık : ekmeğin yanında yenen yiyecek 
klan böreği : pişmiş yufka ve peynirden
kavurga : buğday ve nohut kavurması-çerez 
mısmıl : doğru ,düzgün,islami kuralda
kelek : olmamış kavun,karpuz
koyur: bırak,sal
mundar : işe yaramaz,islami değil
kömbe : ekmek 
naale:nasıl
nidek : ne yapalım
leğençe:leğen
loda : genelde samanın saklanma şekli 
mıh : çivi
mertek : çatı dayanağı 
müstaamel:iyi durumda,kullanılabilir
mıhlı-mıklı : kurtlu(Bostan için söylenir)
ödlek : korkak
mesel : masal
pendir : peynir 
mezer : mezar
oklağ:oklava
pırtı :kumaş,elbise
pişirik : çatıya döşenen toprak katmanı 
püsü : kedi
puhare : baca 
peşkir : havlu
sakı : ceket 
samen(sağmen) : seymen 
pontul : pantolon
sıkma : yufka dürümü 
sası : ekşimsi-bozuk
şelve-şelme:kadın örtüsü
şeer : şehir 
şibidik :terlik 
sokum: lokma
şire : tatlı 
sekmen :ölçü
tas 
soyka :elbise,nesne
tol: kuzu barınağı 
söbü :yassı
töme: tepemsi 
sündürme :çökelekten yapılan yemek
urba :elbise 
şer:kötü
topak :bir nevi sıkma
urup? ölçü
uğunmak: acı veya ağrı duymak 
tuman :don,külot
urupçu? 
üleşme:paylaşmak
ütme: sararmaya yakın buğday ve nohutun pişirilmesi
üzerlik: Özerlik otu
yaba :saplı ve kollu tarım aracı 
yal :un su ile yapılan köpek yiyeceği 
yağlık: başörtüsü
yangar: çok sıcak yakıcı
yumuş: emir 
yesir :esir
zığarmak:vazgeçmek,bırakmak 
yidik: yemek eylemi(yedik)
yuka :1-yufka 2-sığ(Derinolmayan) şer:kötü
topak :bir nevi sıkma
urup? ölçü
uğunmak: acı veya ağrı duymak 
tuman : şalvar
urupçu? 
üleşme:paylaşmak
ütme: sararmaya yakın buğday ve nohutun pişirilmesi
üzerlik: Özerlik otu
yaba :saplı ve kollu tarım aracı 
yal :un su ile yapılan köpek yiyeceği 
yağlık: başörtüsü
yangar: çok sıcak yakıcı
yumuş: emir 
yesir :esir
zığarmak:vazgeçmek,bırakmak 
yidik: yemek eylemi(yedik)
yuka :1-yufka 2-sığ(Derinolmayan) mezer : mezar
oklağ:oklava
pırtı :kumaş,elbise
pişirik : çatıya döşenen toprak katmanı 
püsü : kedi
puhare : baca 
peşkir : havlu
sakı : ceket 
samen(sağmen) : seymen 
pontul : pantolon
sıkma : yufka dürümü 
sası : ekşimsi-bozuk
şelve-şelme:kadın örtüsü
şeer : şehir 
şibidik :terlik 
sokum: lokma
şire : tatlı 
sekmen :ölçü
tas 
soyka :elbise,nesne
tol: kuzu barınağı 
söbü :yassı
töme: tepemsi 
sündürme :çökelekten yapılan yemek
urba :elbise işlik : gömlek
hezen : çatıya döşenen ağaç 
karağ : baston olarak kullanılan sopa
kerçine:inadına
horanta : çoluk çocuk-ev halkı 
kirmen : yün eğirme aracı
katık : ekmeğin yanında yenen yiyecek 
klan böreği : pişmiş yufka ve peynirden
kavurga : buğday ve nohut kavurması-çerez 
mısmıl : doğru ,düzgün,islami kuralda
kelek : olmamış kavun,karpuz
koyur: bırak,sal
mundar : işe yaramaz,islami değil
kömbe : ekmek 
naale:nasıl
nidek : ne yapalım
leğençe:leğen
loda : genelde samanın saklanma şekli 
mıh : çivi
mertek : çatı dayanağı 
müstaamel:iyi durumda,kullanılabilir
mıhlı-mıklı : kurtlu(Bostan için söylenir)
ödlek : korkak
mesel : masal
pendir : peynir evreç : ekmek pişirme aracı 
emmi : amca
ferik : genç tavuk
haşırtı : boş söz eden
fırıldak : topaç 
eşik : kapı önü 
firez : sap 
göde : şişman
fistan : elbise 
gunlamak : doğurmak
gancık : dişi-hilekar 
havay : 16-18 kg teneke ölçüsü
göğ-gök : ham olmamış meyve -mavi
hısım : akraba
gön : deri -ten
haba:kilim benzeri
helki : büyük su,süt kabı
habe-hağbe : heybe 
idare : yağ yakılan aydınlatma aracı
haral : büyük çuval 
hacet:ihyiyaç
iğ : yün eğirme aracı
havay : 16-18 kg lık ölçü birimi 
ilenme : beddua
hedik ? : cıvık : katı değil
çabut:bez
çimmek : yüzmek,banyo yapmak çıkrık : 
çökelek : yağsız peynir 
çömçe : büyük kaşık
çitne atmak : hayvanların tekme atması
cücük : soğan göbeği
çınık-çinik-şinik : 6-8 kg lık ölçü
davar : koyun 
depik-tepik : ayakla vurmak 
deşirmek:toplamak,dilenmek
dezze : teyze
disane:söylesene
dirgen : metalden 5 kollu saplı tarım aracı
döş : göğüs kafesi 
dölek : doğru
döşek : minder,yatak 
dümbelek : darbuka
dulda : korunaklı yer 
enik : köpek kedi yavrusu 
eş : maya
essah : doğru 
düneğan : dün
evlek : 250 m2 arazi ölçüsü 
ebe : babaanne 
alaşa:geveze
aga-ağa: yaşca büyük erkek
acer : yeni
an : tarla sınırı 
ana : anne
aba:abla
avurt:ağız,yanak
anadut : ahşap sap ve ot yükleme aracı 
bağır :göğüs
bastırık : örtme
bazı : hamur bezesi 
bocut : desti
bibi : hala 
cayırtı : çatırtı,gürültü
bicik : göğüs 
cıncık : cam eşya,yeni
bostan : kavun,karpuz 
cicim : kilim
cici : yenge 
çerçici : seyyar satıcı
çerelmek : aşırı yemekten koyunun ölmesi 
cingil : 1-2 lt lik saplı kap 
cibilliyetsiz : soysuz
DÜĞÜN YEMEKLERİ

Düğün yemekleri Cuma günü veya Cumartesi günleri öğle vaktinde ikram edilir. Cuma günü Cuma namazı çıkışı bir kişi köylüyü yemeğe davet eder. Camiden çıkanlar toplu halde düğün evine giderler. Düğün evi veya komşu evlerde sofralar serilir. Yemek dağıtılırken gençler yardım eder. Yemek yendikten sonra hayırlı olsun denildikten sonra evlere gidilir. Bu yemek ziyafeti Cumartesi öğle vaktinde de olabilir. 
Düğün yemekleri bol çeşitlidir. Yemek yapılmadan bir gün önce köydeki kadınlar erkek evinde hazırlıkları yaparlar. Sarmalar hazırlanır, köfteler dökülür, sütlaç yapılır her şey imece usulü hazırlanır. Ertesi gün kadınlardan güzel yemek pişiren birisi aşçıbaşı olur. Onun önderliğinde yemekler hazırlanır. 
Düğün yemekleri: Bamya, Yüzük çorbası, et yemeği, köfte, nohut yemeği, kuru fasulye, türlü, dolma, sarma, cacık, sütlaç, salata dolma mantı Lokma tatlımız düğünlerin vazgeçilmezidir. Turşu kurmak bir hünerdir. O da bizde fazlasıyla vardır. Kuru kufka üzerine dökülen etli pilav.Kayısı ve incir yağlaması .Aslımızla neslimizle oyunumuzla yemeklerimizle, aydınlık yüzümüz ve misafir perverliğimizle biz dün vardık bugün varız yarın da olacağız....


BELEK DAĞITMA

Düğün sahibi davet edeceği kişilerin listesini oluşturur. Davetlilere daha önceden hazırlanan çorap, mendil, havlu, yazma, gömlek, çit(şalvar yapılabilecek kumaş)ten bir tanesi verilir. Hediyeler birkaç boğça içerisine konur. Gençlerden birkaç kişi boğçaları alarak hediyelerin üzerindeki isme göre dağıtır. Belek dağıtıldıktan sonra belek dağıtan kişilerede hediye verilir. Bu gelenek 20 yıl öncesine kadar vardı.

KÜLTÜR

Köyümüz bir türkmen köyüdür.Bu nedenle de türkmen kültürü hakimdir. Yıllar içinde çoğu gelenek ve göreneklerimiz unutulmaya yüz tutmuşsa da benim hatırladığım; Ev ev Saya gezilir, yiyecek içecek toplanır ziyafet çekilirdi. Düğünlerde deve oynatılır, Kabak içi oyularak korkunç suratlar yapılır ve umulmadık bir zaman da topluluğun içine dalarak korku salınırdı. Ata sporu cirit oynanırdı. Düğünlerimizin vazgeçilmez gece oyunu sinsindi . Ateş etrafında deri kemerlerle vurularak nara atılarak oynanan bir oyundu. 

Yorumlar