KAYSERİ’DE TARİHİ GÜNLER YAŞANDI (S.Burhanettin AKBAŞ'ın yazısı)


Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği ile Yörük Türkmen Vakfı Kayseri Şube Başkanlığının ortaklaşa düzenlediği “II.Balkan Türk Kadınları Ortak Meseleleri ve İşbirliği Kurultayı” 26-29 Mayıs tarihleri arasında Kayseri’de yapıldı. Dört gün süren etkinlikler boyunca Kayseri, tarihi günler yaşadı. Türk Dünyasına mensup 130 delegenin katıldığı kurultay, delegelerin 26 Mayıs Perşembe günü Atatürk Anıtına çelenk koymaları ile başladı. Batı Trakya, Romanya, Makedonya, Gagavuz Özerk Bölgesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bosna-Herkes, Bulgaristan, Kerkük, Azerbaycan, Kosova ve Türkiye’den katılan delegeler, Kayseri Valisi Nihat Canpolat ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki tarafından kabul edildiler.
26 Mayıs’ta Kayseri Şehir Tiyatrosunda açılış programı gerçekleştirilen kurultayda 27 ve 28 Mayıs tarihlerinde Erciyes Dağı’ndaki Grand Eras Erciyes Otel’de iki gün komisyon çalışmalarını gerçekleştiren delegeler, tebliğler sundular ve 28 Mayısta da sonuç bildirgesi hazırlandı. Aynı gün Kayseri’nin tarihi ve turistik yerlerini gezen Türk Dünyasına mensup kadın delegeler, 29 Mayıs’ta da Ürgüp-Göreme gezisi ile programlarını tamamladılar.

Kurultayın organizasyonunda mükemmel bir işbirliği ve dayanışma gösteren Yörük Türkmen Vakfı Kayseri Şube Başkanı Ali Aydın Bey’i ve Yönetim Kurulu Üyesi Güneş Solak Hanım’ı ve Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Şenol Bal Hanım’ı özellikle kutlamak gerektiği inancındayım. Ayrıca bu organizasyona gönülden destek veren Kayseri Valiliği, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve katkı sağlayan kurumları, sponsorluğu üstelenen firmaları da tebrik ediyorum. Kayseri şehrine layık mükemmel bir tavırdır bu.
Toplantıya katılanlar arasında Yörük Türkmen Vakfı Başkanı Mustafa Tombuloğlu, Eski Kültür Bakanlarımızdan Namık Kemal Zeybek, Hürriyet ve Değişim Partisi genel Başkanı Yaşar Okuyan, Kamusen Başkanı Şuayip Özcan başta olmak üzere öğretim üyeleri, meslek kuruluşların temsilcileri ve Kayseri’den üst düzey yöneticiler hazır bulundular.

TRT NAKLEN YAYINLADI, YEREL KANALLAR GENİŞ YER VERDİ
Kayseri Şehir Tiyatrosunda yapılan ilk günkü açılış törenini ve tebliğlerin sunulduğu ikinci oturumu TRT İnt. Kanalı canlı olarak yayınlayarak duyarlı bir yaklaşım sergiledi ve övgülere layık oldu. Türk Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği’nin, Namık Kemal Zeybek’le birlikte plaketle ödüllendirdiği TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz Beyefendi, TRT’ye gerçekten Türk Dünyasına duyarlı bir anlayış getirdi. Bunu özellikle belirtmekte fayda görüyorum.
RENGARENK GİYSİLERİ VE DÜNYAYI KUŞATAN FİKİRLERİ İLE TÜRK KADINLARI HEP ÖNDEYDİLER
Kurultay boyunca Türk kadınlarının rengarenk giysileri kadar ortaya koydukları parıltılı düşüncelerle de dinleyiciler üzerinde etki bıraktı. Bende kalan birkaç satırı sizinle paylaşırken asıl fikir jimnastiğinin bu tebliğler ve konuşmalar kitap haline getirildiğinde daha anlamlı bir bütün oluşturacağını da hemen burada ifade etmeliyim.
Şenol Bal Hanım’ın Balkanlarda 19. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar 1 milyon 700 binin üzerinde Müslüman’ın öldürüldüğünü ve son olarak Sırpların 400 bin civarında Boşnak’ı 20. yüzyılın ikinci yarısındaki hadiselerde katlettiğini açıklaması “gerçek soykırım”ın Türklere karşı uygulandığı ve halen de uygulanmaya devam ettiği fikrini pekiştirdi. Bir tarafta Ermeni Soykırımı iddiaları ile köşeye sıkıştırılmaya çalışılan Türkiye, öbür yanda gerçek soykırıma uğramış binlerce Türk... Bu vahim tablodan etkilenmemek mümkün değildir.
Azerbaycan Kadınlar Birliği Başkanı Tenzile Rüstemhanlı’nın Azerbaycan’da Türk kadınının onurunun Hocalı ve Karabağ katliamları ile ayaklar altına alındığını ifade eden sözleri de Şenol Hanım’ın sözleriyle örtüştü ve ortaya çıkan manzarayı tamamladı.
Batı Trakya Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi’nin kurucusu merhum Dr. Sadık Ahmet’in eşi ve partinin Onursal Başkanı Işık Ahmet’in çizdiği Batı Trakya manzarası da bir hayli düşündürücü idi. Lozan Barış Antlaşmasının Yunanistan tarafından hiçe sayılması ve 1960’tan itibaren ise resmen asimilasyona dönüşen Yunan Politikası, Işık Ahmet tarafından gündeme taşındı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri ve Savunma Bakanlığı Uluslar arası İlişkiler Uzmanı Emete Gözügüzelli ise Kıbrıs’ın askeri, siyasi ve ekonomik yönden önemini gözler önüne sererken “Yavru Vatan” ile ilgili duygulu anların yaşanmasına da sebep oldu.

Bir başka duygulu manzara ise Bosna Hersek Anneler Hareketi Derneğinden Kada Hotiç’in ülkesinde bulunan toplu mezarların fotoğraflarını gösterdiği sırada yaşandı. Kada Hotiç, bu katliamların insan hakları ve demokrasi savunucusu Avrupa’nın gözü önünde yaşandığını anlattı. Sırpların sadece üç günde on bin insanı katlettiğini ifade eden Hotiç, şöyle devam ediyordu:
“Öldürülenler Müslüman olduğu için Avrupa bu katliamı seyretti. Srebrenizka katliamının üzerinden 10 yıl geçti. Srebrenizka ve çevresinde yaşlı, genç, kadın ve çocuk ayrımı yapılmadan dünyanın en barbar cinayetleri işlendi. 10 yılda ne sevdiklerimizin kabrini bulduk, ne de suçluları adalete teslim edebildik. Buradan katliam sanıklarının cezalandırılmasını talep ediyorum.”

SONUÇ BİLDİRGESİ OLDUKÇA ÖNEMLİ...
Kurultayda sunulan birbirinden değerli tebliğler Türk Dünyası için oldukça önemlidir. Bunların bir kitap haline getirileceğini tahmin ettiğim için burada sadece Kurultayın sonuç bildirgesinden dikkatimi çeken birkaç hususu nakletmek istiyorum.
Bildirgede, Türkiye’nin Balkan ülkelerindeki soydaşlarına ve eserlerine daha çok sahip çıkması, Balkanlarla ilgili uzun vadeli stratejiler üreterek kurumsal yapılar oluşturması ve bu yapıların işlevselliğini devam ettirmesi vurgulanıyor ve ayrıca, ülkelerinin iyi vatandaşları olan ve yaşadıkları ülkede ayrılıkçı ve bölücü bir yapılanmayı düşünmeyen Balkan Türklerinin, yaşadıkları ülkelerde saygın ve eşit haklara sahip vatandaşlar olarak hayatlarını devam ettirmeleri, kültürel kimlik değerlerini koruyabilmelerini istemelerinin en tabii hakları olduğu belirtiliyor.
Bildirgede Avrupa Birliği sürecine, Kıbrıs’ta, Kerkük’te ve Azerbaycan’da yaşanan hadiselere dikkat çekilirken Kosova’da ve Makedonya’da Türkçe’nin yasaklanması ise kınanmaktadır. Avrupa Birliği uğruna Türkiye’nin ulusal egemenliğinin ve bağımsızlığının da tartışma konusu yapılması ise “şiddetle kınanan” maddeler arasında yerini almaktadır.

BALKAN KADIN BİRLİĞİ GENEL KURULU DA YAPILDI
Kurultay Çerçevesinde Balkan Kadın Birliği’nin 1. Olağan genel Kurulu da gerçekleştirildi ve yapılan seçimlerde Şenol Bal, yürütme kurulu başkanlığına seçilirken Batı Trakya Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi Onursal Başkanı Işık Ahmet ile Makedonya Türk Kadınları Teşkilatı Başkanı Sıdıka Ağa başkan yardımcılıklarına getirildiler. Genel Sekreterliğe Bulgaristan Türkiye ile Kültürel ilişkiler Derneği Başkanı Mecbure Efraimova, üyeliklere ise Romanya Demokrat Türk Birliği Temsilcisi Gülten Abdullah, Kosova Türk Kadınlar Derneği Başkanı Birsen Gota, yedek üyeliklere de Bosna Hersek’ten Aliye Medençeviç ve Gagauz Özerk Bölgesinden Evdokia Soraceanu seçildiler.
Genel Kurulda 3. Balkan Kadınları Kurultayının da 2007 yılında Romanya’nın Köstence şehrinde yapılması kararlaştırıldı.
KAYSERİ, ÜRGÜP VE GÖREME’DE HOŞ ANLAR YAŞANDI
Kurultayın gezi programlarında Kayseri, Ürgüp ve Göreme’yi gezen Türk Dünyası kadınları, hem dostluk bağları kurdular hem de hoş anlar yaşadılar. Yörük Türkmen Vakfı Kayseri Şube Başkanı Ali Aydın Bey’in onlara “Siz artık, Kayseri’nin havasını soludunuz, ekmeğini yediniz, suyunu içtiniz, bundan sonra sizler de Kayserili oldunuz” sözleri öyle hoşlarına gitmiş ki, delegelerle her karşılaşmamızda “Artık Kayserili olduk” diyorlardı. Güneş Solak Hanım’ın özverili ev sahipliğine duyulan hürmet, Şenol Bal Hanım’a duydukları sonsuz güven dikkatlerimizden kaçmıyordu. Ayrıca Kayseri’de gerek devlet kademesindeki insanların gerekse Kayseri halkının Türk Dünyasına karşı gösterdikleri sıcak tavır da onların dillerinden kelimelere dökülüveriyordu.

Yorumlar