Kayseri'de Yörükler ve Türkmenler (R Maddesi)


Recepli Oymağı:
Avşar Türkmenlerinin büyük bir kolunu meydana getiren oymak, Kayseri, Develi, Yahyalı, İncesu ve Zamantı’da yerleşikti. 16. yüzyılın sonlarında (1579-80) obaların başındaki bey aileleri ortadan kalkmış ve yerlerini obaları idare eden kethüdalar (=kahya, Avşarlarda “ka”) almıştı. Bu obalardan Avşar obasının başında ise üç kethüda bulunuyordu. Recep, Bahri, Küçük Minnet kethüda. 1581 yılında Danişmentli ve Lekvanik cemaatinden bir kısım eşkıyanın Avşarların mallarını gasp etmeleri üzerine Recep Kethüda, Bahri ve Küçük Minnet ile birlikte devlete şikayet etmişlerdi.[1] Recepli Afşarları adını bu Recep Kethüdadan almıştır. Recep ve oğulları öyle ün salmıştı ki (Recepliler Köpekli Avşarından çıkmıştır) 17. Yy’da Afşarlar çoğunlukla Recepli Avşarı diye anıldılar. Bu Afşarlar bu yüzyıllarda Zamantı’ya yaylaya çıkıyorlardı.[2] § 1624 yılında Abaza Mehmet Paşa’nın II. Osman’ın (Genç) intikamını almak için Sadrazam Çerkez Mehmet Paşa’ya karşı ayaklandığında, Orta Anadolu’dan toplayıp Kayseri’deki Boğazköprü’ye kadar getirdiği 40.000 kişilik ordusunda Recepli Afşarları da vardı.[3]§ Recepliler, 1689’da Anadolu’da isyan eden Gedik adlı kişinin yok edilmesine memur edilen Türkmenler arasındaydı. Ertesi yıl yapılan Avusturya Seferine (1690) Afşarlar, Recep-Oğlu Halil Bey önderliğinde 200 atlı ile katılmışlardı. Aynı seferde Recep-Oğlu Dana Murat Beyin de adı geçiyor.[4] Recep-Oğlu Halil Bey, 1691 yılında Sis Sancak beyi idi.[5]Osmanlı’nın 1691-92 yılında başladığı iskan siyaseti sırasında göçebe aşiretleri kendi yaylak ve kışlaklarında yerleştirme teşebbüsü sonucu Recepliler Zamantı ve Pınarbaşı topraklarına 1693’te iskan edildiler. Başlangıçta iskana uydular, hatta Rakka iskanına gitmeyen bazı aşiretlerin Kıbrısa sürülmesi esnasında (1702) Adana’da kışlayan aşiret devlete yardımcı olmuştu. Ancak bir süre sonra nizamsız davranışları yüzünden 1703’te Rakka ve Belih nehri boylarına sürüldüler. Recepli Avşarı iskandan kaçarak Kars ve Çıldır taraflarına gitti.[6] Recepli’den bir grup eşkıya ise Antakya’ya Gavur Dağlarında sakin Çobanoğlu’na gelip Nestan, Hacılar ve Küreci köylerine yerleşti ve şakiliğe başladı. Ancak 1703’te iskan yerlerine geri gönderildiler. Diğer bir bölük ise 1704’te Okçu İzzeddinli, Kılıçlı, Tacirli ve Alcı cemaatleriyle birlikte Maraş’ı yağmalamış ve 150 köy harap olmuştu.[7]Bu arada güneyden gelen Arap saldırılarına karşı 1710’da Rakka’ya yeni boylar gönderildi. Bu boylar arasında Kayseri, Maraş, Zamantı ve Çukurova’da eşkıyalık yapan Recepliler de vardı.[8] Rakka’ya gönderilen Recepliler, 1712’de iskandan kaçıp Lekvaniklerle birleşip Kayseri ve Zamantı’da şekavete başladılar. Recepliler, Rum tarafında 500 hane Pehlivanlı torunları yanında, 500 hane Tabanlı yanında, bir kısmı da Yüzde türkmenlerinden Salar yanında idi. Halep ve Rakka valisi Yusuf Paşa’ya tekrar Rakka’ya iskanları emredildiyse de diğer Türkmen (Afşar, Hacı Mustafa oğulları ve Tacir) ve Leklerin (Lek ve buna bağlı Kırıntılı, Hacılar) baskısıyla başarısız oldu. Boybeyi Bekir, iskandan kurtulmak için İstanbul’a gitti ve Zamantı kazasının boş ve harap yerlerine yerleşmesi karar alındı.[9] Bunun üzerine 1713’te boş ve harap Zamantı kazası köylerine iskanları kararlaştırıldı. Bazıları ise Harran ovasına yerleştirilmek için 1720 yılında bölgeye gönderildi.[10] Recepli ile ona bağlı olan İmam Kulu Uşakları, 1720 yılında Havran nahiyesindeki cemaatler kaçınca yerlerine yerleştirilmek istendi, ancak başarılı olunamadı ve eski yerlerine gönderildiler. Zamantı’ya gelenler ise 1730’da burada 66 köy kurdular.[11]§ Receplilerin 1729 yılında nüfus durumu şöyleydi. (İlk rakamlar bennak yani hane, ikinci rakamlar nefer yani mücerret) Süleymanlı – 108/60, Karaşeyhli – 44/12, Sarı seydili – 21/12, Hovadlı – 10/6, Akçaali – 16/8, Saruhanlı – 8/6, Hedilli – 31/12, Burkalemli – 12/9, Sarı fakihli – 14/6, Taşlı uşağı – 8/3, Kara budaklı – 32/18, Yeni tekeli– 16/6, okunamamış – 9/7, Sofular (Mahmudoğlu) – 11/9, Tohmadanan (torunluk iddia edenler) – 0/80, Perakende-i Maraş – 25/0, Recep safi uşakları – 0/29. Ancak Zamantı’da rahat durmadıkları için 1731’de tekrar Rakka’ya sürüldüler. Recepliler, içine giren Kilis eşkıyasından Kemaloğlu Veli, Kösebekiroğlu Ali, Ekintili, Öksüzlü, Okçu İzzeddinli ve Çobanoğlunun tecavüzleriyle Rakka’ya gitmeyip Antep’e geldi. Adana valisi Vezir Ahmet Paşaya emirle Recepli Rakkaya diğer cemaatler ise Kıbrıs’a sürgün edildi (1732).[12] Devletin aldığı tüm tedbirlere rağmen taşkınlıktan vazgeçmeyen Recepli beylerinin çoğunun 1742 yılında idam fermanı çıkarılmıştır. 1754 yılında ise Rakka’dan kaçan Recepliler, Sis bölgesinde Kıllı cemaatine saldırmış ve liderlerine öldürmüşlerdi.[13] Kırıkkale’nin Keskin ilçesi ve civarı özellikle Receplilerin yerleştiği bölgeydi.[14] Osmanlı belgelerinde Recepli Avşarlarından bazen Ekrad (Kürt) taifesi diye bahsedilir. Bu ifade onun yaşam tarzıyla ilgilidir. Cemaat Adana, Develi, Halep, Hısn-ı Keyf, İncesu, Kadirli, Karaman, Kars, Kars-ı Maraş, Kayseri, Kırşehir, Kilis, Kozandağı, Maraş, Rakka, Sis, Yahyalı, Yeni-İl ve Zamantı’da bulunuyordu.[15]Recepli Avşarı obaları şunlardır : Akçaali, Beğdenizli, Dodurlu (Doduryan), Hobal(l)ı / Obalı, Karabulak, Mahmudoğlu / Sofular, Sarıfakihli, Sarıhacılı, Sarıhanlı, Sarı Sindili (Sendil) / Sarı Seydili, Taşoğlu / Taşlıuşağı, Süleymanlı, Kara Şeyhli, Hovadlı, Hedilli, Burkalemli, Kara Budaklı, Yeni Tekeli, Tohmadanan, Perakende-i Maraş, Recep Safi Uşakları, İmam Fakih Uşakları, İmam Kulu Uşakları, Çepni ve Dokuz 1728 yılında Kayseri civarındaki 110 köye yerleştirildikleri söylenen[16] bu büyük oymağın hangi köylere yerleştirildiklerini tespit etmek, belge ve bilgi eksikliğinden dolayı, oldukça güç gözüküyor. Recepliler, XVII. Yüzyılda Zamantı ırmağı boylarına yaylaya çıkıyorlardı ve bunların 1687’de “Avusturya Seferi”ne çağırıldıklarında diğer bey ve kethüdalarla bu sefer katıldıkları gibi 1690 seferine de iştirak ettikleri görülüyor.[17] Lakin Osmanlı kayıtlarında Kayseri yöresinde yerleşik ahaliye yönelik zarar verme, öldürme vs. gibi vakalarda[18] şikayete konu olan Recepli oymağının iskanı hadisesi de oldukça sıkıntılı olmuştur. Sulta Abdülaziz döneminde 1865′te geniş yetkilerle donatarak, göçerlik sorununu kökünden çözmek üzere, Derviş Paşa komutasında bölgeye “Fırka-i Islahiye” adıyla askerler gönderdiğine göre Recepli Avşarlarının 1728’de yerleşik hayata geçtiklerini düşünmek yanlış olur. 1712′de Rakka’ya sürüldülerse de, gene de kaçıp geri Anadolu’ya gelen Receplilerin bir bölümünün Nadir Şahın 1736′da Afşar Hanedanını kurmasına yardımcı olmak amacıyla İran topraklarına geçtikleri sanılıyor. Recepli Avşarlarının Rakka’dan kaçtıktan sonra Kayseri’de Zamantı, Develi ve Palas’ın boş köylerine yerleştirilmeleri için hüküm verilmiştir.[19] Recepli Avşarlarına mensup olan 19. yüzyılın ünlü halk şairi Dadaloğlu, Avşar boyunun yerleşik hayata geçen Türkmenlerle, Osmanlılarla ve Çerkezlerle olan mücadelelerini, kendi oymakları arasındaki savaşları şiirlerinde anlatmıştır. Aşağıdaki şiir bu çetin mücadeleyi anlamamıza yardımcı olacak şiirlerden sadece biridir:
Kalktı göç eyledi Avşar elleri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eyler ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir
****
Belimizde kılıcımız kirmani
Taşı deler mızrağımın temreni
Hakkımızda devlet etmiş fermanı
Ferman padişahın dağlar bizimdir
****
Dadaloğlu’m yarın kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir
Kirmani : İran’ın Kirman kentinde yapılan ünlü eğri kılıçlar.
Temren : mızrakların ucundaki sivri demir.
Davlumbaz : savaş davulu
Reyhanlı Aşireti :
Oğuz Türklerinin Bayat boyundan gelen bu Türkmen aşireti Sarız ilçesinin Yalak kasabasının doğusunda bu oymağın adını taşıyan Reyhanlı yaylasında yaylaya çıkarlardı. Bugün yerleşim yerleri hakkında bilgiye sahip değiliz.[20]
Rişvanlı Oymağı:
Beydili boyundan gelen Türkmen topluluğunun yerleşim yerini tam olarak bilemiyoruz.[21]

---------------------------
[1] Altınay, s.47 [2] Sümer, “Afşarlar”, TDAD, Sayı 62, s.125 [3] Halit Erkiletlioğlu, Osmanlılar Zamanında Kayseri, Ankara 1996, [4] A. Refik Altınay, Anadolu’da Türk Aşiretleri, İstanbul 1989, s.78, 82 [5] Halaçoğlu, 18. Yy’da Osmanlı’da İskan Siyaseti, s.116 [6] Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.95, 109 [7] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.80, 109 [8] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.118 [9] Altınay, s.145-6 [10] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.120-21. (Maraş’ta Recepli’den Ve Recepli’ye Bağlı Çepni ve Dokuz,’Dan 50’şer Hane, Recepli’ye Bağlı İmam Fakih Uşakları’ndan Birer Miktar Hane) [11] Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.96-97, 109 [12] Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.55, 115-16 [13] Altınay, s.186, 209-10, 214 [14] Sümer, Çepniler, TDAV, İst 1992, s.122 [15] Türkay, s.138-9, 180, 632-3 [16] Mehmet Eröz, Yörükler, İstanbul, 1991 [17] Faruk Sümer, İslam Ansiklopedisi, TDV Yayını, c.IV, s.160-164 [18] Mesela, 1761 yılında Avşar tayfasının Palas kazasına saldırılarından emin olmak için Zennecioğlu Mehmed Ağa (mütesellim)’nın teklifi üzerine Seyyid Mehmed Ağa ve mahkemece tayin olunan Süleyman Efendi oğlu Seyyid Ahmet Efendi Kayseri’ye tabi Kaynar köyüne varıp, Avşar tayfasının Miri aşiret beyleri olan Hasan oğlu Halid Bey, kardeşi Mustafa ve Hüseyin, Recepoğullarından İbrahim oğlu Hasan Bey, Ömer oğlu Süleyman bey, Hüseyin oğlu Ömer Bey, Mustafa oğlu Ebubekir Bey ve kardeşi Ali bey ve Osman Bey ve Kaküllü oğlu Osman, Murat oğlu Dânâ Murad, Savcı oğlu ve Enbiya ve Torunlu oymağından Türkeşlioğlu Halil ve Mucukoğlu Hasan ve Mehdi oğlu Mustafa ve Barıncı oğlu Ebubekir, Ütük Ali ve cavlak Hasan, Salmanlu oymağından Ferhat oğlu Ömer Kethuda, Emiroğlu Veli, Halil oğlu Hasan, Emir Küçük Ahmed, Ebubekir oğlu Öksüz Yusuf, Hüseyin oğlu Battal, Vahhab oğlu Tugalı, Solak oğlu Ebu Zeyd, mehmed oğlu Hüseyin, Halil oğlu İbrahim, Taslak oğlu Çerkez ve Deli Halil, Derviş oğlu Ömer, Sarı Fakılı oymağından Halil İbrahim vs. konuşup bir daha böyle bir zararı vermeyeceklerini, bir daha böyle bir zarar verirlerse 7500 kuruş ödemeyi taahhüt etmişlerdir. (KŞS, 147 nolu defter, s.27/1) M.Keskin, a.g.m., s.201 [19] Ahmet Refik, s.145-146-147 (Recepliler dışındaki oymakların da iskanına karar verilmiş ve Lekvanik ve Karnıtlı ve Hacılar oymakları Develi’de Harmancık civarındaki harap köylere; Kızıl Koyunlu oymağı Kırşehir’de Süleymanlı kazasındaki harap köylere; Akbaş oymağının Adana’da Ağbe ve Boğalı isimli harap köylere iskan edilmeleri için hüküm verilmiştir.) [20] Türkay, a.g.e. [21] Türkay, a.g.e.

Yorumlar