Kayseri'de Yörükler ve Türkmenler (Ş Maddesi)


Şam Bayadı Oymağı:
Dulkadirli Türkmenlerinden olan oymak Bayat boyuna mensuptur. 1683-1684 yıllarında Kayseri’de Şamlulu isimli mezrada oturuyorlardı. Aslında Kayseri’ye Kahramanmaraş, Sarız, Zamantı hattından dağılarak intikal eden Yörük Türkmenlerin büyük bir bölümünü Şam Yörükleri oluşturmaktaydı. Kaçanlu, Şarklu, Çerçili, Çepni, Gördülü, Kızkapanlu, Bayat, İnallu, Pehlivanlu, Mehdiler, Yüreğir, Eymir Şam Kethüda, Eymir Sakalsız, Bahadırlu, Beceli, Beğlik Avşarı, Avşar Çakal, Beyliklü, Ebiç (Eviç) oymakları Şam Yörüklerindendir.[1] Bu isimlerin büyük bir bölümüne Kayseri yöresinde rastladığımıza göre Şam Yörüklerinin büyük bir bölümünün Maraş’tan Kayseri’ye intikal ederek burada yerleşik hayata geçtikleri anlaşılıyor. Şam Bayatlarından bir bölük de Yozgat ilinde Gedük’te (Şar Kışla) oturmaktadırlar.[2]
Şark Çağırkanlı Oymağı:
Bozulus Türkmenlerine mensup obanın Kayseri’nin hangi bölgesine yerleştiğini bilmiyoruz.[3] Şarklı (Kara Şarklı) Oymağı: Mamalı aşiretinden olan oba Deli Budaklı oymağı ile birlikte idiler. 1543’te 17 hane nüfusları vardı ve Sakaltutan köyünde bulunuyorlardı.[4] Kayseri şehir merkezindeki Şarkiyan mahallesi de muhtemelen bu oymakla bağlantılı Şarkiyan adıyla bildiğimiz Türk aşiretinin adından geliyordu. Osmanlı Devleti zaman zaman aşiretlerin gücünden faydalanmak istiyor ve otoriteyi tesis için onlardan yardım alıyordu. Bu durum merkezi otoritenin zayıfladığı17. 18. ve 19. yüzyıllarda daha da çoğalmıştı. Bir kayıtta Şark Türkmenlerinin Derheva beyi Abdurrahman’ı ele geçirmesi istenmiş ve Şark Türkmenlerinden Avşar oymağının başalarından (paşalarından) ve buğlarından (yöneticilerinden) yardım istenmiştir.(H.996)[5]
Şahmetlioğlu Oymağı:
Avşar boyuna mensup olan Türkmen obası Sarız ilçesinin Yedioluk ve Kıskaçlı köylerinde oturmaktadır.[6]
Şehad Oymağı:
İslamlu Yörüklerindendir. Ahmed Hisarı kışlağında 28 hane nüfusları vardı.[7]
Şemseddinlü Oymağı:
1563 yılında Pınarbaşı nahiyesinde Ergeni mezraında ziraat yapıyorlardı.[8]
Şerefli /Şerefoğlu Oymağı:
İslamlı Yörüklerinden olan oymak, İslamlı’ya bağlı Emirdağ kışlağında meskundu. Mamalı aşiretindendir. 1570 yılında 47 hane olarak Koramaz nahiyesine kayıtlıdırlar. 1711 yılında Danişmentli Türkmenlerinden Şerefli oymağına bağlı kişiler, çevreye verdikleri zarar ziyandan dolayı Rakka’ya sürülme cezasına çarptırılmışlar ama haklarında gönderilen beraatla iskan cezaları kaldırılmış.[9] Şerefliler, büyük bir Afşar oymağıdır. Anadolu’nun bir çok bölgesinde ve Türkmen toplulukları arasında faaliyette bulunmuşlardır. 1691-92 yılındaki Rakka iskanına tabi tutulan cemaatler arasında Köse Kethüdaya tabi (Köse-Oğlu) Şerefli cemaati de bulunuyordu.[10] Osmanlı devleti, eşkıyalıkla meşgul olan aşiretleri bundan vaz geçirmek için bazı kolaylıklar sağlıyordu. Nitekim Danişmentli’ye tabi Şerefliler, Çöplü, Köseli ve Kara Gündüzlü ile beraber Yahyalı kazası köylerine zarar veriyorlardı. Devlet, bunları Adana’da Misis derbendine derbentçi kaydederek hac yolunu korumaları karşılığı vergiden muaf tuttu (1701). Bunun üzerine Şerefliler ve Köseliler itaat ederek anılan yere yerleşmişlerdir.[11] Danişmentli’ye tabi Şereflilerin Rum (Sivas) ilinde bulunan bölükleri ise 1701’de Afyon’a yerleştirilmek istendi, ancak gelmeyince Rakka’ye sürülmesine karar verildi. Şerefliler bu esnada Araplı, Büke, Ceberlü, Kayaslu, Hacı Bayındırlı, Davudlu ve Yusuflu, Haymeli Arabı (1714 yılında Şerefli ile beraber Aksaray’da Ali Ağa malikanesine dahildi. Nüfuslarının artınca ödemeleri gereken miri mallarını vermemeleri üzerine vergilerine zam yapılmıştı. Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.53) adlı obalara ayrılıyordu. Sonunda iskanı kabul ederek 1718-19 yılında Afyon’da Çöl-Abat kazasının Akcin, Bambol, İbrik, İsmailöyüğü, Yayalı, Doğanlı, Karalar, Recepli, Göçerli, Göçerliakçin, Kızkapan, Kımıllık ve Salihler köylerine yerleştirildiler.[12] Ancak Şerefliler, bir müddet sonra eşkıyalığa başlayıp Kayseri, Niğde, Aksaray ve Kırşehir taraflarında ahalinin ekinlerini talan edince 206 hanesi Rakka’da Gelgen (Kelkik) nahiyesine sürüldü (1726). İskandan kaçıp Kırşehir ve Aksaray’da bulunan Sofulu cemaatini de yanına alan cemaat, Kırşehir köylerini talan ettiler. Ayrıca Kırıkkale’nin Konur kazasında da şekavet hareketlerinde bulundukları anlaşılıyor (1728). Bunun üzerine tekrar Rakka’ya gönderildiler. Bunlar, iskan nizamının bozulması üzerine diğer cemaatler gibi iskan yerini terk ederek Sivas – Karaman taraflarına gitmişti (1708).[13]Bu sırada Boynu-İnceli Türkmenleri arasına girip iskandan saklanan bazı Şerefliler ise 1727’de Nevşehir’de (85 hane olarak, burası şimdi Sadıklı mahallesidir) ve buraya bağlı Eyüp-İli’nde yerleşti. Karasilahtar Sadrazam Seyit Mehmet, doğduğu köy Arapsun’u 1779’da Gülşehir adıyla imar ederek buraya bir kısım Türkmenleri yerleştirdi. Bunlar arasında Yeni-İl’den Şerefliler de bulunuyordu.[14]Boz-Ok sancağında boş ve harabe köylere yerleştirilmek istenen Mamalu Türkmenleri içindeki Şerefliler, seyyidlik iddiasıyla buna karşı çıkmış ve iskanı reddetmişti (1701). Şerefliler, diğer Mamalu cemaatleriyle birlikte Kayseri, Çankırı, Kırşehir ve Sivas eyaletinde halka zulüm yapıyordu. Cezalandırılmaları ve iskanları için müteaddid defalar (1702, 1706) Sivas valisi ve Tokat, Boz-Ok kadılarına emir gönderilmiştir.[15]Diğer yandan Ankara’nın Koçhisar kazasında sakin Şerefliler, taşkınlıklarından dolayı buradan alınıp Rakka’ya sürüldüler (1716). Bir süre sonra pişman olup tekrar eski yurtlarına gelmek istediler, ancak yerlerine başka boylar yerleştirilmiştir.[16] Bu grubun orada kaldığı anlaşılıyor. Çünkü Seyyah Niebuhr’un Türkmenlere dair hazırladığı 1764 tarihli listesinde Boz-Ulus’a tabi gözüken Şerefli cemaati, 500 çadır nüfusa sahip olup Suriye’de Şam bölgesinde bulunuyordu.[17] 1767 yılında Karaman’da yerleşik olan cemaat mensupları, başı boş eşkıyayı himaye etmemeleri için uyarılacaktır.[18] Bu onların taşkınlıktan henüz vaz geçmediğini gösteriyor.Şerefli cemaati Adana’nın Misis, Afyon’un Çöl Abat, Çürüksu, Geyikler, Danişmentli ve Dazkırı, Aksaray, Ankara’nın Haymana ve Koçhisar, Aydın, Balıkesir’in Susurluk, Bayburt, Boz-Ok, Diyarbakır, Dulkadır, Halep, Humus, İzmir’in Ayasuluğ, Karaman, Kayseri, Kırklareli’nin Pınarhisar, Kırşehir, Konya’nın Akşehir ve Beyşehir, Kütahya’nın Soma, Maraş, Nevşehir’in Arapsun ve Ürgüp, Niğde, Rakka, Sivas ve Yeni-İl bölgelerinde yerleşmiştir.[19] Belgelerde Şereflilerin bir bölümü Şerefli Türkmen Kürdü diye anılmaktadır.
Şeyhler Oymağı:
İslamlu Yörüklerinden olan oymak İslamlu’da Kulu, Kesiliç ve Ahmed Hisarı mezralarında meskundu. Cemaatin tasarrufunda Venk, Ahmed Hisarı, Döğer ve Kiçibaş mezraları vardı. 1584 yılında 20 hane idiler. 1570 yılında İslamlu Yörüklerinden Şeyhler oymağından 43 hane Koramaz nahiyesinde kayıtlıdır.[20]
Şeyhli (Sülü Bey) Obası:
Bu Türkmen obasının yaylakları Develi, Erciyes ve Zamantı’da; kışlakları ise Aksaray ve Kırşehir idi. Develi ilçesinin Şıhlı kasabasının adı buradan geliyor olmalıdır.[21]
Şeyhli Oymağı:
Dulkadirli Türkmenlerinden olan oymak, Bozulus aşiretine bağlı idi ve Bünyan’ın Zek (Ekinciler) köyünde meskundur.[22]
Şeyh Baranlı Oymağı:
Bu Türkmen obası Malya nahiyesine bağlı Ahmed Hisarı Kışlağı ve Baranlı mezralarında meskundu. 1520 yılında Ahmed Hisarında 55 hane nüfusa sahiptiler.[23]
Şeyh Baraklı Oymağı:
Yörük topluluklarından olan oymak, Tomarza ilçesinin Şeyh Barak köyünde meskundur. 1570 yılında 83 hane nüfusa sahiptiler. 1584 yılında Şuhgan ve Yuvani mezraında 114 hane nüfusları vardı.[24]
Şeyhli Tatar:
Zamantı yöresinde yerleşik bir Türkmen topluluğu olarak gösterilmiştir.[25] Zamantı Yörükleri arasında geçen oymak, 1563 yılında Pınarbaşı nahiyesinde Saraycık mezraında 158 nefer olarak bulunuyorlardı.[26]
Şeyhyar Salur Oymağı:
16. yüzyılda Irmak Kenarı nahiyesinde meskun bir Türkmen obasıdır.[27]
Şikemlü Oymağı:
Koramaz nahiyesinde (Bünyan yöresi) bulunan oymağın 1543 yılında 43 hane olduğu anlaşılıyor. 1584 yılında Kuru Köprü köyünde 50 hane, şehirde 1 hane nüfusu vardı. Ayrıca Karacaviran mezraı ekinlikleriydi.[28]
Tacirli / Tecirli Oymağı:
Çublu Yörüklerinden olan Tecirli obası Karataş nahiyesindeki (İncesu) Sakaltutan, Viranşehir ve Tepecik mezralarında meskundu. 1543 tarihinde 194 hane olarak ( 1 hane de şehirde) Viranşehir’de ve Derecik mezraında oturdukları anlaşılıyor. Bu obanın Talas’ın Sakaltutan köyünde ve İncesu’nun Örenşehir köyünde yerleştikleri anlaşılıyor. Dulkadirli Türkmenlerinden olan Tecirli obası 1522’de 10 nefer olarak Sakaltutan mezraında bulunuyordu.[1] Bu adda bir cemaate Dulkadır Türkmenleri arasında da rastlıyoruz. Bu grup Boz-Ulus’un Orta Anadolu’ya göçmesiyle onların arasına karışmış ve Keskin’de yerleşmiştir. Tecirli Avşarı’na gelince, bunlar 1707 yılında İmam-Kulu Avşarı ile birlikte Ceyhan nehri boyunca uzanan Haremeyn vakfı toprakları reayası olup, izinsiz burada oturuyorlar ve eşkıyalık yapıyorlardı. Bu yüzden eski yerleştikleri yer olan Maraş’ın Güvercinlik mevkiine iskanları için ferman çıkarıldı.[2] Osmanlı devletinin güneyden gelen Arap saldırılarına karşı Rakka’ya zaman zaman Türkmen boylarını iskan ettiği biliniyor. Bu boylar genellikle eşkıyalık yapan gruplardan seçiliyordu. Bölgedeki Türkmen nüfusunu desteklemek için 1710 yılında bir fermanla bölgeye yeni boylar gönderildi. Bunlar arasında eşkıyadan olup Kayseri, Maraş, Zamantı ve Çukurova’da kışlayan Tecirli Avşarı Torunları da bulunuyordu.[3] Tecirli Avşarı, Rakka ve Adana bölgesinde yerleşmiş gözüküyor.[4]

Yorumlar