Suriye Türkmenleri

1. Suriye coğrafyası

Coğrafya tarihin ana yurdusudur
SURİYE
Suriye yüzölçümü 185,180 km2 olan, Asya’da Müslüman bir Arap ülkesi olarak tanımlanıyor.Suriye'de yaşayan insanların nüfusu 16,673,282 (1998) şimdi 20 milyona tahmin edilir, Suriye doğu yanında Iraktır, batı ak deniz ,güney urdun ve kuzey türküyedir, Suriye idaresi 14 muhafazaya bölünmüş , Şam(Damascus)
Suriye başkent şehiri , başka büyük şehirleri Halep, humus, hama, ve Lazkiye. Ortadoğu’da bulunan Suriye bu coğrafyada yer alan pek çok ülke gibi çok dinin (mezhebin), ırkın, dilin bulunduğu demografik bir yapıya sahiptir. Bugünkü Suriye’de yaşayan Türkmenlerin durumuna geçmeden önce Suriye’deki tarihi seyri ve bu seyre bağlı olarak Türkmenlerin buraya gelişlerini gözden geçirelim
2. Suriye Türkmenlerinin Kısa Tarihçesi Suriye, bulunduğu coğrafi konum itibariyle; doğu ve batıyı birleştirdiğinden Anadolu’nun tabii bir uzantısı olmasından ötürü hem doğu ve hem de batıdaki devletlerin ilgi odağı olmuştur. Sümerler, Asurlular, Makedonyalılar ve
Romalılar Suriye’de hakimiyet kurmuşlardır.İslamiyet’in doğuşundan sonra bölgede, Hz. Ömer’le başlayan bir İslimi hareket görüyoruz. Bu durum, Emevi ve Abbasi hanedanlıkları zamanında da devam etmiştir.
Suriye'deki Türkmenlerin daha 7. ve 8. yüzyıldan beri Fırat ve Dicle boylarına indikleri, ayrıca, Mezopotamya'dan ve Anadolu'dan Suriye'ye göçtükleri 9. ve 11. yüzyıldan buyana bölgede yaşadıkları bilinmektedir. daha önce Mısırda bir Türk komutanı Tolun oğlu Ahmed kendi hanedanını kurmuş (875) ve bu hanedan 905 yılına kadar devam etmişti. Tolunoğlu Ahmed Suriye'yi (877) almıştı .
Daha sonra yine başka bir Türk komutanı Toğaç oğlu Muhammed Ebu Bekir, tarihte İhşidî adıyla anılan hanedanı kurmuş ve bu hanedan (935-969) yılları arasında bölgeye hakim olmuştur. Her iki Türk hanedanı, Abbasî halifeliğinin bir politikası olarak Türk komutanları ile Türk askerlerine, orduda büyük yer vermelerinin sonucunda doğmuştur. İhşidîler'i (969) yılında Şiî Fatımî devletine yıktı.

X.Yüzyılın birinci yarısında Abbasî İmparatorluğu iyice parçalanmış, Irak'ta

bile kuvvetini hissettiremeyecek bir duruma düşmüştü. Bizans bundan faydalanarak

karşı taarruza geçti ve birçok yöreleri ülkesine katmaya muvaffak oldu. Bizans'

a karşı, kuzey Suriye ve Cezîre'nin (Kuzey Irak ve bazı Güney Anadolu yöreleri)

hakimleri olan Hamdanî hükümdarları karşı koymaya çalıştı. Bu cümle adı geçen

hanedanın en büyük hükümdarı olan Seyfü'de-devle, Seyfü'de-Devle'nin en ünlü ve

muktedir kumandanlarından birinin “Türk Yemek” olduğunu biliyoruz. Bu Türk

kumandanının Kimek elinin yemek boyundan olduğu için böyle anılmış olması

muhtemeldir. (ölümü:951-2)

Türklerin bölgeye gelip yerleşmeleri, Büyük Selçuklu Devleti’nin Gazneliler’le

yaptığı Dandanakan Savaşı sonrası olmuştur. Büyük Selçuklu Devleti, bu savaştan

sonra özellikle 1063 yılından itibaren kendi hayat tarzlarına uygun buldukları

bu bölgeye yerleşmeye başladılar. Özellikle Halep, Lazkiye, Trablusşam ve Asi

Irmağı vadisi boyunca Hama, Humus ve Şam bölgesinde bu yerleşme yoğunluk

kazanmıştır. Türklerin buraya yönelik akınları Afşin ve Sandık Beyler

komutasında Halep’e kadar devam etmiştir. (1069-1070) yıllarında ise Kurlu ve

Atsız Beyler, Güney Suriye’yi tamamen ele geçirmişlerdir.

(1071) yılında Malazgirt Savaşından sonra Aşağı ve Yukarı Fırat boylarında,

Saltuklar, Mengücekler, Danişmendiler, Yınaloğulları, Artuklar gibi Türk

Beylikleri kurulmuştur..

(1077) yılından beri Suriye Selçuklu meliki olan Tutuş, kendini sultan ilân

ederek, Oğuzların Yıva Boyu ile Bayat, Avşar, Begdilli, Döğer ve Üçoklar

oymakları Şam ve Halep’e yerleşmişlerdir. Berkyaruk'un üzerine yürümüş, fakat

yenilmişti (1095). Oğullarından Rıdvan Halep'te, ve Dokak Şam'da hâkimiyetlerini

ilân ettiler. Halep hakimi Rıdvan Haçlılarla mücadele etti. Bir ara sınırlarını

Güney Anadolu'ya kadar genişletti.

(1117)'ye gelindiğinde her iki bölgede de hâkimiyet, atabeylerin eline geçmişti.

Suriye Selçukluları'nın Şam kolu, Atabey Tuğtekin tarafından yönetiliyordu. Oğlu

Tacü'l-mülk Böri babasının ölümü üzerine idareyi ele aldı. Pek güçlü olmayan bu

atabeylik, Zengî Atabeyi Nureddin Mahmut tarafından ortadan kaldırıldı (1154).

(1127) yılında Melikşah'ın Halep Valisi Ak-Sungur'un oğlu İmadeddin Zengi'nin

Musul valiliğine getirildi. Haçlılara karşı verdikleri mücadelelerle öne

çıkmışlardır. İmadeddin Zengî, Haçlılardan Urfa'yı alınca Avrupalılar II. Haçlı

Seferi'ni düzenlemişlerdir (1137). Zengî'nin ölümünden sonra atabeylik Musul ve

Halep olmak üzere iki kola ayrıldı (1146). Halep'teki oğlu Nureddin Mahmut haçlı

kontluklarına karşı başarılı mücadeleler verdi. Şam'daki Börileri kendine

bağladı. Haçlılarla iş birliği yapan Mısır Fâtımî Devleti'ni ortadan kaldırdı

(1171). Nureddin Mahmut ölünce atabeylik Eyyubi ailesine intikal etti (1174).

Selahattin Eyyubi komutasındaki Müslümanlarla birleşerek Haçlılara karşı bölgeyi

savunmuşlardır

Selahattin Eyyubi’nin ölümünden sonra bölgeye bir başka Türk devleti olan

Memluklular hakim olmuştur. Anadolu’ya hakim olan Türkiye Selçuklu Devleti ise,

1243 yılında Moğollarla yaptığı Kösedağ Savaş’ını kaybetmesi sonrası ağır Moğol

baskısı altında kalmıştı. Bu baskı sonucu özellikle Kayseri ve Sivas’ta yaşayan

Türkmenler, Memluk Sultanı Baybars zamanında Suriye bölgesine yerleşmişlerdir.

Bu dönemde Suriye’ye gelip Şam’a yerleşen Türkmenler, İlhanlı hükümdarı Ebu Said

Bahadır Han’ın ölümünden sonra çıkan siyasi karışıklıktan faydalanarak 1337’de

Elbistan civarında Dulkadiroğulları beyliğini kurmuşlardır. Yavuz Sultan Selim,

1516 yılında Mercidabık’ta Memlukluları yenerek bu günkü Suriye topraklarını

Osmanlılara bağlamıştır.

Suriye Türkleri, ilk yerleşimlerinde göçebe olarak kalmışlarsa da sonradan

yerleşik düzene geçmişlerdir. Konar-göçer ahalinin merkeziyetçi bir devlet

nizamı ile bağ-laşamayan hayat tarzları yüzünden yerli halka büyük zararlar

verme­lerim sona erdirmek endişesi , Harab ve boş yerleri imar etmek ve yeniden

ziraata açmak (1691-1699) yılları arasında konar-göçer halkın Osmanlı hükümet

tarafından iskan edilmesinin bazı sebepleridi .

1916 sonuna kadar da bu bölgedeki Türk hakimiyeti, kesintisiz olarak 402 yıl

sürmüştür. Bu sürede bölge sakinleri, derin Türk kültürü etkisi altında

kalmıştır. Bu etki kendisini en çok dil konusunda göstermiş; Suriye lehçesi en

fazla Türkçe kelime içeren Arab lehçesi olmuştur. I. Dünya Savaşı sonuna kadar

Osmanlı hakimiyetinde kalan Şam, Trablus ve Halep eyaletleri şeklinde yönetilen

Suriye, Türk yönetimi altında kültürel, sosyal ve ekonomik açılardan kalkınmış

ve en huzurlu dönemini geçirmiştir.

30 Ekim 1916 Mondoros mütarekesine kadar aşağı yukarı 500 yıl Türk hâkimiyetinde

kalan Suriye, İngiliz, ve Fransız işgaline uğramış, 1936 yılında ise Fransa

denetiminde cumhuriyet olmuştur.



3. Suriye Türkmenleri ve yaşadığı yerler

9. yüzyılda Tolunoğulları döneminde ilk defa Türk hakimiyetine giren Suriye,

11. yüzyılda Selçuklu Türkleri'nin, 1260'a doğru Memlûk Kıpçak Türkleri'nin

eline geçmiş, 1516 yılında Yavuz'un bu ülkeyi fethetmesiyle Osmanlı hakimiyetine

girmiş ve 850 yıllık Türk idaresinden sonra 10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr

Anlaşmasıyla Osmanlı Devleti'nden koparılarak Fransız kontrolüne bırakılmıştır.

Bugünkü Suriye 17 Nisan 1946 yılında bağımsız bir devlet haline gelmiştir.

20. yüzyılın ortalarında çok sayıda Suriye Türkü Araplaşmış, böylece bu ülkede

yüz yıllardır süren asimilasyon son dönemde de devam etmiştir>

Oğuz Türkleri'nin ve Memlûk Kıpçakları'nın torunları olan Suriye Türkleri'ne

Bayır-Bucak Türkleri de denilmektedir. Türkler bu ülkede azınlık olarak kabul

edilmemekte ve kayıtlarda Müslüman olarak geçmektedirler. Halk arasında ise

Türkmenler olarak adlandırılmaktadırlar.



Suriye'de Bayat, Afşar, Karakeçili, İsabeğli, Musabeğli, Elbeyli, Akar,

Hayran, Çandırlı, Sincar gibi Türk boyları yaşamaktadır. Bu Türk boyları ile

Anadolu'daki uzantıları olan Türk boyları arasında inançlar, gelenekler ve

folklorik pratikler bakımından çok önemli benzerlikler tespit edilmiştir.

Suriye'de yaşayan Türkler'in nüfusu hakkında verilen rakamlardan 100.000

tahmini bu gün artık eskimiştir. Yakın zamanlarda verilen tahminler ise 500.000

- 1.000.000 daha azdır ,gerçek rakamlar 1.8 - 2 milyon arasında tahmin edilir,

Onlarada Araplaşmış Türkleri eklenirse onların sayısına ikiye katlaşır



Suriye'de Toplam 523 Türk köyü vardır (büyük şehirler harlarından başka) .

Suriye hükümeti, son yıllarda Türkçe yer adlarını Arapça'ya çevirmiştir.

İsabeğli "İseviye", Kabamazı "Belutiye", Tırınca "Ümitüyur", Karınca "Behlüliye"

olmuştur

Suriye'de Türkçe eğitim yapan okullar olmadığı gibi. Türkleri bir arada tutan

her hangi bir teşkilat da yoktur. Köy ve kasabalarda yaşayan Türkler kendi

aralarında Türkçe konuşmayı sürdürürler. Yüksek eğitim yapan Türkler'in sayısı

çok azdır ve tamamına yakını Türkiye'deki okullarda okumuştur.

Türkçe çıkan yayın organları, 1922'den 1937'ye kadar, sürgündeki Refik Halit'in

de katkılarıyla renklendirdiği, "Doğru Yol" ve "Vahdet"'tir.

Suriye Türkleri, şiveleri ve edebiyatları bakımından Türkiye'nin bir uzantısı

gibidirler. Suriye'de konuşulan ağız da, Hatay bölgesinde konuşulan Türkmen

ağızlarının bir devamı niteliğindedir.hama ve humus Türkmenlerinin şivesi eski

Osmanlı diline daha yakın. Ve bazı ülkelerde Azerbaycan diline yakın

olunmaktadır.

· Lazkiye Türkmenleri



kesabLazkiye sahili





Suriye'nin Akdeniz kıyılarında, başta Lazkiye şehir merkezi Cimmel Harası

(Türkmen Mahallesi) olmak üzere Basit, Bayır, Behlüliye, Kesap nahiye ve

köylerinde Bayır-Bucak Türkler yaşamaktadır Bu şehir ve nahiyelere bağlı

Türkler'in yaşadığı köy sayısı ise yörelere göre şöyledir: Lazkiye vilayet

merkezi ve Kesap Nahiyesi'ne bağlı 6; Bucak bölgesinde sahil boyunca 84;

Behlüliye Nahiyesi'ne bağlı 12; Bayır Nahiyesi merkezine bağlı Kebeli'nin

kuzeyinde 27, doğusunda 8, güneyinde 11; İncesu'nun batısından güneye doğru olan

bölümünde 20, doğusunda 17. Suriye hükümeti, son yıllarda Türkçe yer adlarını

Arapça'ya çevirmiştir. İsabeğli "İseviye", Kabamazı "Belutiye", Tırınca

"Ümitüyur", Karınca "Behlüliye" olmuştur. Bazı Türk köyleri : (Karamustafa,

Büyükpınar,Köy Çiçekliyazı mahalleleri) , hayat, sallor, al yamamah, assamra, al

ğassaniyeh, kastalmaaf, ğamam, um tuyur, zınzıf, Turunç, Meydancık, Hacranlı

Hasancık Saray, Camuslu, Bödirsiye, Karaca, Çamurlu, Bostancık, Fakıhasan,

Karabacak, Mollomahmutlu, Ubeydiye, Karamanlı, Kara Cücük, Türkmenli,

Çalkamanlı, Sağırt, Ali, Elmalı, Abanlı, Bayır nahiyesinden, Gebelli, Dervişhan,

Gebere, Şeren, Karaahmet, Gökdağ, Yumuşak, Mılıklı, Kebir,Murtlu, Karakisa,

Ulucak, Kara pınar, Aşağı Karamanlı, Yukarı Karamanlı, Saldıran, Karacağız,

İsapınar, Kulcuk Pınar, Kulcuk, Çukurcak, Nisibin, Dağdağan, Çovkaran, Sarraf,

Kapıkaya, Ablaklı, Kapaklı, Çanacık, Korali, Çınarlı, Kızıkçuracık, El Kasap,

Kislecik, Mahruka, Kuruca, Kızınca, Ağcabayır, Cümeren Yamadı, Burc-İslam,

Sulayıp



· Halep Türkmenleri





halep kalesı

Osmanlı Devleti döneminde Türk nüfusunun idari merkezi Halep'ti. Halep,

sokaklarında Türkçe konuşulan bir yerdi. Türk mimari ve sanat eserleri Halep'te

oldukça çoktur. Suriye'de Halep şehiride daha çok yaşayan Türkler vardır şehir

merkezi huyluk harası(büyük bir Türkmen Mahallesi ,Türkmen nüfusu 400,000 tahmin

edilir ) , Kürtdağı, Cerablus, Mümbiç, Musabeyli, Azez nahiyeleri ve

yörelerinde Türkler yaşamaktadır , Bu şehir ve nahiyelere bağlı Türkler'in

yaşadığı köy sayısı ise yörelere göre şöyledir: Cebeli Sema'nın doğusunda nahiye

merkezi ile 16; Kilis'in güneyinde Azez Kazası'na bağlı, Azez ile Aferin Suyu

arasında 17, Azez'in doğusunda 29, güneyinde Halep'e bağlı 3; Çobanbeğ

Nahiyesi'nde Mümbiç Kazası'na doğru 54, aynı kazanın güneyinde 15; Baraklı

Oymağı'ndan Cerablus Nahiyesi'ne bağlı 26; Sacır Suyu'nun güneyinde 23; Urfa

hudud nahiyesi Mürşid Pınarı ve Akçakale Kazası'nın güneyine isabet eden ve

Belih Irmağı'na kadar uzanan sahada 59 köy olmak üzere .Halep Bazı Türk köyleri

: mirza, kerpiçli, arabazi, merhan, beyliz, nabğa, kanlı koy, eşekli, usbağılar,

gavureli, amerne, bel veren, kantara, taflı, lilve, yusuf başa, kadılar, memeli,

kurucu höyük, taş atan, buyan, dadlı, belli, sakkal veran, kara yakub, kara taş,

kara kuz, balali köy, bandarlık, duraklı, anbarlı, hacı hasanlı, kara baş, bir

elli, avşar, küllü, dabık, yazlı bağ, ıral, şüvirin, delha, iğde, tukmen barıh,

kara köy, kara mazraa, harab mamal, azak, hava köy, telile, şidar, beş curun,

sinekli, ziyarat, okuf, çoban bey, hedebet, tiral, kurt, öküz öldüren, cubban,

üvilin, zülüf, kalkum, bablimun, tat hums, çeke



· Hama ve Humus Türkmenleri

"Humusta kim derse ben Türkmen değilim o asılında humuslu değildir " , işte

Suriye tarihçisi ( Süheyl zakkar) demiş , çünkü ona ve eski Arab tarihçisine

(bin el esir )a göre, 11. yy humusu büyük bir deprem yıkmış, tamamını viran

etmiş sonra humusu yeniden tamir eden Türkmenlerdir (zingilar ve Selçuklular),

Nureddin Mahmut bin zingi tarafından, humusun merkezinde eski haralarından

birinin adı haratul-Türkmen(Türkmenler harası) ve eski şehir kapılarından birisi

babu- türkmen (Türkmen kapısı) ama bu günlerde bu haralarda yaşayan Türkmenler

tamamen arablaşmış .





Halid ibn el valid camisi işte Türk mimarlar izi Humus eski şehir merkezi

üst tarafta Nueddin Mahmut camisi



Suriye'nin Hama-Humus şehirleri ve Lübnan sınırı arasında kalan kısımdır.

Türkmenler genellikle Humus'ta ve Humus köylerinde ve bazı Hama köylerinde

yaşamaktadırlar. Osmanlı imparatorluğun devrinde Buralara yerleştirilmeğe davet

edilen ve iskana me­mur olan oymaklar şunlardır: Kara Avşar, înallu, Döğer

oğlanı, Hama Değeri Mustafa kethüda, Hama Düğeri tabi-i Derviş kethüda, Şam

Beğmişlüsü, Hüccetlü, Kapu-uşak, Eymir-i Dündvarlu, Çozlu Çerkez-oğulları, îdris

Kethüdaya tabi Abalu, Tokuz han Harbendelüsü, Kara Tohtemürlü, Köse Kethüdaya

bağlı Şerefli, Uşak obası, Beşîr-oğulları obası, Eymir-i Sincarlu, Bozlu, Ebu

Derda'ya bağlı olan Bozlu ,Tohtemürlüsü, Salur (Sellüriyye) türkmenleri, Dindaş

oğlu îsmail Bozulus'a bağlı olan Genceli Avşarı, Kızıl Ali, Danişmendlü'ye tabi

Kara Halil .

Humusa bağlı bazı Türkmen köyleri : baba amr harası ( bugünkü Türkmenler

Mahallesi ) zara, mitras, bdada, arcun, alhusun, dar kabira, kızhıl, üm al

kasab, samalil, burc kaya.

Hamaya bağlı bazı Türkmen köyleri : akrab (kara halili), tulluf, hazzur, huvvır

el trukman, bıt natır , hırmıl



· Kunteyra Bölgesi Türkmenleri :

Burası Filistin sınırına çok yakındır. Kafkasya'dan gelenler 1878'de buraya

yerleştirilmişlerdir. bağlı bazı Türkmen köyleri : hafr, al kadırıyye, kafr

nafah, zabya, al rezzanıyye, ahmadıyye, huseynıyye, ayn kura, ayn sümsüm, ayn

alak, üleyka, ayn ayşa.





· e- Şam ve draa Türkmenleri :

Şehirde Türkmenlerin oturduğu büyük bir mahalle bulunmaktadır. Ayrıca

Havran ovasında da Türkmenler vardır. Şama bağlı bazı Türkmen köyleri :

kaldun, ruhaybe, adra ve bazı şam haraları ( el hecer el esvad el tadamün

, cöber ) ve draaya bağlı bazı Türkmen köyleri : dara şehir merkezi ,

busra, maarba, burak,

Süleymaniyye camisi







4. Turkmen villages in suria

Suriyedeki türkmen obalar



1. Halap şehirinde ve muhafazasıda:



Yeni arab isimiAsil isim

hullukhüllük( halap şehirinde bir mahalla)

mirzamirza

tal alıkerpiçli

arab azzeharabazi

balwamerhan

bilizbeyliz

nabğanabğa

jub addamkanlı koy

humayraeşekli

fursanusbağılar

ganduragavureli

amerneamerne

bel werenbel veren

kantarakantara

taflıtaflı

lilwelilve

yusuf başayusuf başa

kadıkadılar

um assadayamemeli

tal agbarkurucu höyük

?taş atan

?buyan

?dadlı

?belli

?sakkal veran

?kara yakub

hacar aswadkara taş



kara kuzkara kuz

balali köybalali köy

bandarlıkbandarlık

duraklıduraklı

anbarlıanbarlı

hacı hasanlıhacı hasanlı

kara başkara baş

biralbir elli

afsharavşar

küllüküllü

dabıkdabık

yazlı bağyazlı bağ

ıralıral

şüvirinşüvirin

delhadelha

zayzafuniğde

tukmen barıhtukmen barıh

kara köykara köy

kara mazraakara mazraa



harab mamalharab mamal

azakazak

tal al hawahava köy

teliletelile

şidarşidar

beş curunbeş curun

sineklisinekli

ziyaratziyarat

okufokuf

arraiiçoban bey

hadabathedebet

tiraltiral

kurtkurt

öküz öldürenöküz öldüren

cubbancubban

üvilinüvilin

Yorumlar