YÖRÜK PAŞA’YI ZİYARET / Uğur Tarhan


YÖRÜK PAŞA’YI ZİYARET
‘’Bana, Toroslarda bir çobanken General olmayı nasip eden Cenab-ı Allah, bugün de cezaevinde olmamı takdir etti. Allah’ın dediği olur’’
28 Şubat günü İstanbul’un havası kapalı ve ağırdı. Böyle havalarda şehir trafiği daha bir yoğun olur, yollar insanı daha çok yorar. Lakin hiçbir yol yorgunluğu, aklınıza koyduğunuz bir ziyaretten vazgeçmenizin doğuracağı huzursuzluktan daha kötü değildir bana göre.
İşte bu yüzden, vakit kaybetmeden yola koyulalım… Zira paylaşmaya değer anılarımız var…
Silivri yolları bize uzak…
Mesleğim gereği birçok cezaevine gittim. Ancak Silivri’ye hiç yolum düşmedi. Devlet Bey, İlker Başbuğ’u ziyaret ettiğinde gitmiştim fakat içeriye girmemiştim.
Perşembe günkü yoğun trafik, Silivri’ye ulaşmamı geciktirdi. Rutin kontrollerden sonra, içerisinde benim de bir yazımın olduğu ‘’ Aydınların Gözüyle Seyyid Ahmet Arvasi’’ kitabıyla birlikte 5 no’lu cezaevine girdim.
İnfaz Memuru’na, Ali Aydın’ı ziyaret edeceğimi söyledim. Memurun ‘’siz buyurun oturun, çağıralım Yörük Paşa’yı’’ sözünün çehremde oluşturduğu tebessümle avukat görüşme odalarından birinde beklemeye başladım.
Yörük Paşa gecikti…
20 dakika geçmesine rağmen Yörük Paşa gelmemişti. Paşa’nın beni hiç tanımadığından hareketle ‘’acaba gelmek istemez mi?’’ diye düşünmeye başladım.
Bir yandan Paşa’ya hak veriyor öte yandan da ‘’onca yoldan geldik yahu’’ diye hayıflanıyordum.
Dakikalar ilerledikçe aklımdan ‘’kitabı memura bırakayım ve döneyim’’ diye geçirmeye başladım.
Hatta infaz memuruna, ‘’Yörük Paşa gecikti, eğer müsait değilse, ben kitabı size bırakıp döneyim’’ bile dedim.
Memur, ‘’bir daha baksın arkadaşlar’’ deyince beklemeye devam ettim.
Biraz sonra, kafamdaki tüm bu yersiz kuruntuları yok eden –ve itiraf edeyim ki beni biraz da mahcup eden- şekilde –buraya dikkat edin- elinde orta büyüklükte bir torba ile Yörük Paşa geldi.
Torbada ne vardı?…
‘’Paşam ben Av.Uğur Tarhan’’ demeye kalmadan, ‘’otur, hoş geldin’’ dedi.
Torbasını açtı. İçinden iki soda, birinde kuruyemiş, diğerinde kuru kayısı olan iki yoğurt kabı, bir tane Ülker çizi bisküvi, bir tane de küçük su çıkardı.
‘’Sohbet ederken yeriz diye getirdim, gecikmem ondan’’ dediği an –tabiri caizse- bittim.
Bu sahneyi açıklamama gerek yok değil mi kıymetli okurlar?
Cezaevinde ziyaretine ismini bilmediği bir kişi geliyor.
Paşa görüşe çıkarken ikram için öte beri hazırlıyor.
Üslup bu işte!
Ben ne mi yaptım peki…
Paşayı beklerken kur-kurlara girmiş olmam yetmezmiş gibi, tuttum bir de ‘’Paşam siz gecikince, beni tanımıyor olmanızdan dolayı gel-me-ye-bileceğinizi düşünmüştüm’’ dedim.
Ne dedi biliyor musunuz?
‘’Ben subaylığa başladığımda bir komutanım bana şöyle öğüt vermişti:
‘’Her işi hayır bil, her geleni Hızır bil, her geceyi kadir bil.
Sen belki de Hızırsın.’’
Ardından yoğurt kabını uzattı ve ‘’kuruyemiş ye’’ dedi. (Hadi buyur bu laf üzerine ye yiyebilirsen!)
Paşa’nın bu ikinci darbesinden sonra öyle ezgin bir ‘’estağfurullah’’ çektim ki, paşa güldü.
Ne mi konuştuk?...
Vatan, millet, devlet sevgisi konuştuk.
Ülkücülük konuştuk.
Yusuf Suresini konuştuk.
Torosları, Kayseri’yi, Kastamonu’yu, Bingöl’ü konuştuk.
Mustafa Yıldızdoğan’ın Bingöl’de verdiği 5000 kişilik muhteşem konseri konuştuk.
Türkiyem şarkısını konuştuk…
Aldığı cezayla ilgili hemen hemen hiç konuşmadık desem inanır mısınız?
Sadece bir cümle etti. O da zaten yetti…
‘’Bana, Toroslarda bir çobanken General olmayı nasip eden Cenab-ı Allah, bugün de cezaevinde olmamı takdir etti. Allah’ın dediği olur’’
3 saat süren sohbetimizin ardından gönülden vedalaştık. Paşa sol tarafındaki kapıdan koğuşuna giderken ben sağ tarafımdaki kapıdan dışarının yolunu tuttum.
Cezaevi kampusu içinde servis yapan Baro aracının mesaisi çoktan bitmişti. Bu yüzden arabamın olduğu ana kapıya doğru 20 dakikalık bir yürüyüş yapmam gerekiyordu.
Cezaevini çevreleyen yüksek duvarların yanından özgürlüğe doğru yürüdüğüm 20 dakika boyunca Ülkücü General Ali Aydın’ı düşündüm.
‘’ Gönülleri birleşenler selam sizlere,
Uzaklarda dertleşenler selam sizlere,
Ey ekmeği alınanlar! Selam sizlere!
Ey rütbesi çalınanlar! Selam sizlere! ‘’
SELAM DOĞRU YOLDA GİDENLEREDİR.
Uğur Tarhan
www.gazete2023.com

Yorumlar